Mesajı Okuyun
Old 14-07-2010, 13:55   #3
Levent Cirit

 
Varsayılan

CMK Md.138/2 "Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, 135 inci maddenin altıncı fıkrasında sayılan suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhâl bildirilir."
CMK Md.135/6'da sayılan katalog suçlar arasında rüşvet suçu da mevcuttur. Dolayısıyla 3.şahsın dinlenmesi sırasında burada sayılan katalog suçlarla ilgili olarak müvekkilinizin aleyhine delil olması mümkündür.
ANCAK;
CMK'da iletişimin dinlenmesi belli bazı şartlara bağlanmıştır ve bu şartlar CMK Md.135'de düzenlenmiştir. Aşağıda altı çizili unsurların bir arada bulunması gerekir ki bir kişi hakkında dinleme kararı verilebilsin. Yani kişinin suçu işlediği hususunda kuvvetli şüphe bulunacak VE başka suretle delil elde etmek mümkün olmayacak. Bu iki şart birlikte mevcut değilse dinleme hukuka aykırıdır. Bununla beraber maalesef mevcut uygulamada bu şartlar yeterince irdelenmemekte ve Yargıtay'da bunun yeterince irdelenip irdelenmediğine bakmamaktadır.
CMK Md.135/1 "Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır."

Saygılar;
Av.Levent CİRİT