Mesajı Okuyun
Old 13-07-2010, 18:10   #5
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

Alıntı:
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ

Tarih : 11/1/1999
Esas No : 1999/6046
Karar No : 1999/7424


6570 - GAYRİMENKUL KİRALARI HAKKINDA KANUN 15 / 16
743 - TÜRK KANUNU MEDENİSİ 717
743 - TÜRK KANUNU MEDENİSİNİN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMIŞ HÜKÜMLERİ 717

ÖZET
1- İNTİFA HAKKININ TERKİNİ ANCAK BİZZAT İNTİFA HAKKI SAHİBİ YA DA TAŞINMAZIN MALİKİ TARAFINDAN İSTENEBİLİR. ÜÇÜNCÜ KİŞİLER BU HAKKIN TERKİNİNİ İSTEYEMEZLER. 2- KİRALANANDAN İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE EDİLEN ESKİ KİRACININ, DAVALININ 6570 SAYILI KANUNUN 15. MADDE HÜKMÜNÜ BERTARAF ETMEK AMACIYLA DEVRETTİĞİNİ İDDİA ETTİĞİ İNTİFA HAKKININ TERKİNİNDE HUKUKİ YARARI YOKTUR.

DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.11.1997 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedenine dayalı intifa hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.3.1999 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne masrafı verilmediği için duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı Recai'ye ait dükkanda kiracı iken, açılan ihtiyaç nedeniyle tahliye davası sonucu taşınmazdan tahliye edildiğini, davalı Recai'nin 6570 sayılı Yasanın 15. maddesi gereğince üç yıl başkasına kiraya verme yasağının arkasından dolanmak için oğlu diğer davalı Arslan'a dükkanın intifa hakkını devrettiğini ve onun tarafından kiraya verildiğini ileri sürerek danışıklı oluşan intifa hakkının iptalini istemiştir.

Davalılar, davacının dava açma hakkı olmadığını, taşınmazın 1/4 nün paydaşı Alman Gerhart'tan da hissesinin alındığını, malik Recai'nin iki yıl kullandıktan sonra hastalığı nedeniyle dükkanın intifa hakkını diğer davalıya devrettiğini, belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, intifa hakkının 6570 sayılı Yasanın 15. maddesinde düzenlenen 3 yıl kiraya verme yasağının yaptırımlarından kurtulmak amacıyla tesis edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü davalılar temyize getirmiştir.

Dava, danışıklı kurulan intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. İntifa hakkı, medeni Kanunun 717 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, başkasına ait bir eşya hak veya mal varlığı üzerinde belirli bir kişiye tam yararlanma imkanı sağlayan bir irtifak hakkıdır. bu hakkın terkinini ise ancak intifa hakkı sahibi ve taşınmaz malikine aittir. Üçüncü kişiler bu hakkın terkinini isteyemezler. Bu husus Medeni Kanunun 720. maddesinde düzenlenmiştir. Somut olayda, taşınmaz maliki davalı Recai oğlu-lehine üç yıllık intifa hakkı tesis ettirmiştir. İntifaya konu taşınmaz dükkarı nitelğinde olup, davacının daha önce işyeri olarak kullandığı ve mal sahibinin ihtiyacı nedeniyle boşalttığı yerdir. Davacı, bu yerde malikin oğlu lehine kurduğu intifa hakkınırı terkinini istemektedir. Dayanağı ise 6570 sayılı Yasanın 15. maddesidir. Anılan maddeye göre, kiralayan ihtiyaç nedeniyle tahliye ettirdiği taşınmazı mucbir sebep olmaksızın eski kiracısından başkasına kiralayamaz. Aksi davranışta 16. madde de müeyyideye bağlanmıştır.

Dava, bir başkası tarafından subjektif hakkı ihlal edilen veya tehlikeye sokulan veya kendisinden haksız bir talepte bulunulan kimsenin, mahkemeden hukuki koruma istemesidir. Bu korumayı isteyebilmesi için de hukuki yararının olması gerekir. Davacı, tahliye ettiği dükkanın üç yıl içinde kendisinden başka kimseye kiraya verilemeyeceğini, buna rağmen danışıklı kurulan intifa hakkı nedeniyle, yasanın kendisine tanıdığı haktan yararlanamadığını ileri sürmektedir. Bir an için burada davacının subjektif hakkının ihlal edildiğini kabul etsek bile 6570 sayılı Yasanın bu haktan yararlanamamanın yaptırımını düzenlemiş ve 16. madde hükmü ile, aksi davranana cezai sorumluluk yüklemiş ancak kiracıya yeniden o taşınmazdan yararlanma olanağı tanımamıştır. Yani intifa hakkı terkin edilse dahi, davacının elde edebileceği bir hukuki koruma olmayacaktır. Kaldı ki, Medeni Kanunun 720. maddesi gereğince dava açma hakkı da yoktur. Mahkemece bu yönler gözetilerek davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ( BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 1.11.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

bu karara göre intifa hakkında sorun yok ama cezai sorumluluk hala devam ediyor...