Mesajı Okuyun
Old 07-07-2010, 14:43   #40
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Benim bu konuda çözümüm şudur. Vekaletname gelmeden kesinlikle ağzımı açmam. Yani sorununu anlatır, dinlerim, not alırım ama hiçbir biçimde şu mahkemeye şu davayı açacağız, şunları şunları delil göstereceğiz, işin olacak demem. Ücret vermek istemiyorsa, işinin olup olmayacağını bile söylemem. Zaten vekaletname getirse de davayı açmadan bu kadar teknik bilgiyi vermem. Israrla soruyorsa ücreti hatırlatırım ya öder ya da (çoğunlukla) ısrarı hemen yok olur. Dava açıldıktan sonra gidişat hakkında verilen bilgiler danışma kapsamına girmez diye düşünüyorum.

Akrabalara gelince. Akrabaların davalarına baktığım oldu ama dava açılması kesin olduğundan danışma ücreti gibi bir durum söz konusu olmadı. Paramı da çatır çatır aldım.

Yukarıdaki mesajımın hedefi biraz sert ve aykırı bir bakışla dikkat çekmekti ki hedefine ulaştı. Daha önce mp3 indirme konusunda aynı amaçla "hırsızlıktır" tabirini kullanmıştım. Orada da herkes bu işi yaptığı için "yok yav, nasıl, hırsızlık olur mu kem, küm" gibi tepkiler verdi. Halbuki bal gibi hırsızlıktı. (Bkz. FSEK) Burada amaç bağcı dövmek değil üzüm yemektir. Bir uygulama geç kalmış olsa da yerleşecekse her Avukat'ın bir danışan geldiğinde ettiği yemini bir an için hatırlaması hepimiz için faydalı olacaktır. Elbette ki yoğun çalışılan müvekkillerle ilgili jestler vs. gibi istisnalar olacaktır ama istisna kural haline gelmişse tehlike oradadır. Bu kültür iyice yerleştiğinde daha randevu aşamasında cebinde parayı hazır etmesi gerektiğini kanıksamış insanlar muhatabımız olacaktır ki bundan "meslek" fayda görecektir.