Mesajı Okuyun
Old 06-07-2010, 19:20   #17
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan Bir karar:)

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 20.03.2001 T., Esas: 2001/279, Karar: 2001/1373:"Davalı Belediye, 2886 sayılı Yasanın 1. madde kapsamına giren kuruluşlardan olup, yazılı sözleşme yapmak zorundadır. Somut olayda, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığından, yapılan işin belediye yararına olup olmadığı ve belediyenin yapılan işten yararlanıp yararlanmadığı araştırılarak yararlanma durumu var ise, yapılan işin bedelinin BK.nun 410 ve devamı maddeleri uyarınca hesaplanması gerekirken, anılan madde hükümleri gözden uzak tutularak yazılı biçimde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
Öte yandan, vade farkına hükmedilebilmesi için taraflar arasında yapılmış olan sözleşmede vade farkı ödeneceğine ilişkin bir hüküm bulunması veya taraflar arasında bu konuda süre gelen bir uygulamanın varlığı zorunludur. Somut olayda, kararlaştırılmış veya uygulana gelen vade farkı sözkonusu olmadığından, itiraza uğramayan fatura altındaki matbu vade farkı uygulanmasına ilişkin ibare, faturanın zorunlu içeriğinden olmadığından, tacir olmayan davalı tarafın vade farkını kabul ettiği anlamına gelmez. Bu durumda, asıl alacağa ihtarnamenin tebliğ edildiği 11.8.1999 tarihine ihtarnamede tanınan 3 günlük sürenin eklenmesi suretiyle 15.8.1999 gününden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi yürütülmesi gerekirken, bu konuda da yazılı biçimde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. Keza, İİK.nun 67. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun itirazında haksız olması zorunludur. Somut olayda, davacı alacağı yargılamada bilirkişi incelemesi sonucu tesbit edileceğinden, başka bir anlatımla likid bir alacaktan sözedilemiyeceğinden, borçlunun itirazında haksız olduğundan sözedilemez. O halde, icra inkar tazminatı isteminin reddi yerine, kabulü de doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir."



Saygılarımla...