Mesajı Okuyun
Old 24-06-2010, 19:24   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Aleyhe Karar

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/19087
K. 2004/20748
T. 1.10.2004
• İMAR DURUMU ( Sorulmasına İlişkin Bir Şikayet Bulunmamasına ve İmar Durumunda Değişiklik Olmamasına Rağmen Bu Hususun İhalenin Feshine Neden Gösterilmesinin Hatalı Olduğu )
• İHALENİN FESHİ ( KDV Kesinleşen İhale Bedeli Üzerinden Alınacağından Buna İlişkin Nispetin İlanda Belirtilmemesinin İhalenin Fesih Sebebi Olarak Kabul Edilmesinin Hatalı Olduğu )
• KDV’NİN KESİNLEŞEN İHALE BEDELİNDEN ALINMASI ( Buna İlişkin Nispetin İlanda Belirtilmemesinin İhalenin Fesih Sebebi Olarak Kabul Edilmesinin Hatalı Olduğu )
2004/m.34
ÖZET : imar durumunun sorulmasına ilişkin bir şikayet bulunmamasına ve imar durumunda değişiklik olmamasına rağmen bu hususun ihalenin feshine neden gösterilmesi, KDV kesinleşen ihale bedeli üzerinden alınacağından buna ilişkin nispetin ilanda belirtilmemesinin ihalenin fesih sebebi olarak kabul edilmesi de isabetsizdir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin davalı-alacaklı vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Şikayetçi S.S. Özkent Konut Yapı Kooperatifi takip dosyasında taraf olmadığı gibi, satışı yapılan A Blok 2, 5, 6, 9; B Blok 1, 3, 4, 7, 8 no'lu bağımsız daireler üzerinde tapu kaydında adına inşaat şerhi bulunmadığından, bulunsa bile bu hak şahsi hak niteliğinde olduğundan tapuda ilgili sıfatıyla da dava açma hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece adı geçen şikayetçinin şikayetinin aktif husumet nedeni ile reddi gerekir iken kabulü isabetsizdir.

Öte yandan inşaat şerhinin C Blok 8 numaralı dairenin kaydı üzerine konulduğu satışı yapılan taşınmazlar üzerinde bu şerhin bulunmadığı gözardı edilerek şartnamede ve ilanda anılan hususun gösterilmemesinin ihalenin feshi sebebi kabul edilmesi doğru olmadığı gibi, Mudanya Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/13 sayılı dosyasında alacaklının taraf olmadığı, cebri icrayı engelleyici tedbir kararının da bulunmadığı, satışın durdurulması kararının ise satışı yapılan taşınmazları kapsamadığı halde bu kararların ihalenin feshine dayanak yapılması da yerinde değildir.

Ayrıca, imar durumunun sorulmasına ilişkin bir şikayet bulunmamasına ve imar durumunda değişiklik olmamasına rağmen bu hususun ihalenin feshine neden gösterilmesi, KDV kesinleşen ihale bedeli üzerinden alınacağından buna ilişkin nispetin ilanda belirtilmemesinin ihalenin fesih sebebi olarak kabul edilmesi de isabetsizdir. Bunun dışında satış ilanının ihalenin feshini isteyen Selime Kıraç'a 14.10.2002 tarihinde tebliğ edilmesine, kıymet takdirine de 02.10.2001 tarihinde itiraz edilmesine ve kıymet takdiri üzerinden kıymet takdiri tarihinden itibaren 2 yıl geçmemesine rağmen bu hususların da ihalenin feshine dayanak gösterilmesi yerinde değildir.

Mahkemece şikayetçi Selime Kıraç'ın da anılan durum karşısında şikayetinin reddine karar vermek gerekir iken dosyaya uygun olmayan şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 01.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.