Mesajı Okuyun
Old 24-06-2010, 16:48   #5
Arif Aydın

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/20169
Karar: 2005/266364
Karar Tarihi: 29.12.2005

ŞİKAYET DAVASI - MESKENİYET İDDİASI - BORÇLUNUN TAŞINMAZINI İPOTEK ETTİREREK HACZEDİLEMEZLİK ŞİKAYETİNDEN VAZGEÇTİĞİNİN KABUL EDİLECEĞİ - BORÇLUNUN HALİNE MÜNASİP EV ALMASI İÇİN GEREKEN BEDELİ KENDİSİNE ARTANIN ALACAKLIYA ÖDENMESİNE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Borçlunun taşınmazını ipotek ettirmekle, haczedilemezlik şikayetinden peşinen vazgeçtiğinin kabulü gerekir. Ayrıca borçlunun sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması, haline münasip evi alabileceği bedelin tespiti zorunludur. Borçlunun haline münasip bir evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise, mahcuz satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın buna göre yapılmasına karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 82)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Haczedilemezlik şikayetine konu taşınmazın, takip dosyalarında mevcut tapu kayıt örneklerinde, takyidatların çıkarılmadan gönderildiği görülmektedir. Üzerinde ipotek bulunan (mesken, zirai kredi, esnaf kredi nedeniyle konulan benzeri ipotekler hariç olmak üzere) taşınmaz hakkında meskeniyet iddiasında bulunulamayacağı, borçlunun taşınmazını ipotek ettirmekle, haczedilemezlik şikayetinden peşinen vazgeçtiği kabul edilmektedir. Öncelikle bu hususun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Öte yandan borçlunun sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması, haline münasip evi alabileceği bedelin tespiti zorunludur. Borçlunun haline münasip bir evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise, mahcuz satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın buna göre yapılmasına karar verilmesi gerekir.

Açıklanan değerlendirmeleri taşımayan rapora istinaden yazılı şekilde davanın kabulü yolunda hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 29.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları