Mesajı Okuyun
Old 18-06-2010, 11:59   #3
Levent Cirit

 
Varsayılan

HD 02 <> E: 2008/6331 <> K: 2008/5733 <> T: 21.04.2008

* -

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda gün numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak gereği görüşülüp düşünüldü.

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının Türk Medeni yasasının 174/2 maddesine dayalı manevi tazminatın reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir.

2- Katkı ve katılma alacağı istemine ait temyiz itirazlarına gelince;

Boşanma davası 4.4.2005 gününde kesinleşmiş, davacı 14.4.2006 gününde davasını açmıştır.

Davalı vekili 20.06.2006 havale günlü dilekçesinde Türk Medeni Yasasının 178. maddesinde yazılı bir senelik süre geçtiğinden bahisle zaman aşımı definde bulunmuş, mahkemece dava tarihi ile boşanma hükmünün kesinleştiği gün arasında bir yıldan fazla zaman geçtiği gerekçesiyle davanın zaman aşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Yasasının 178 inci maddesinde yeralan bir senelik zaman aşımı süresi, boşanmanın ferisi olan tazminat ve nafaka taleplerine ilişkindir. Katkı ve katılma payı alacağının zaman aşımı konusunda 4721 s. Türk Medeni Kanununda bir hüküm mevcut değildir. Borçlar Yasasının 125. maddesi uyarınca; kural olarak alacak davaları on yıllık zamanaşımına tabidir. Borçlar Yasasının 125. maddesindeki "bu konuda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava on yıllık müruru zamana tabidir" hükmündeki (her dava) sözcüklerini "bütün alacaklar" tarzında anlamak gerekir. Zamanaşımının başlangıcı da mal rejiminin sona erdiği tarihtir. (MK.m.225) Türk Medeni Yasasının genel nitelikli hükümler kenar başlığını taşıyan 5. maddesi uyarınca Borçlar Yasasının zamanaşımına ait hükümleri uygun düştüğü ölçüde bütün özel hukuk ilişkilerine uygulanır. Olayda, 10 senelik zaman aşımı süresinin uygulanması gerekir. Bu sebeple davalının zaman aşımı def'inin reddi ile işin esası hakkında gösterilecek deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.

SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarda 2. bentte gösterilen nedenle mal rejiminin tasfiyesine yönelik maddi tazminat yönünden BOZULMASINA, manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının 1. bentte açıklanan sebeplerle reddi ile hükmün bu bölümünün ONANMASINA, bozma nedenine göre maddi tazminat sebebi ile hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 tarih içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.21.04.2008 Pzt.

KARŞI OY YAZISI

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan tüm temyiz isteğinin reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması gerekir.

Açıklanan nedenlerle sayın çoğunluğun bozma doğrultusunda oluşan görüşüne iştirak etmiyorum.

Kaynak: Corpus Arşiv