Mesajı Okuyun
Old 15-06-2010, 11:35   #2
Levent Cirit

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;
Konunuzla birberi örtüşmüyor ancak bu kararda da Yargıtay "Daha önce ıslah yapılmış olsa da görevin tayininde uyuşmazlığın tamamı dikkate alınmalı" dediğine göre ıslahtan sonra ek dava açmanızda engel olmadığını zımnen kabul etmiş oluyor kanaatindeyim.


T.C. YARGITAY
5.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/9968
Karar: 2006/14342
Karar Tarihi: 18.12.2006

ÖZET: Fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak dava açılmış ise; alacağın tamamı çekişmeli sayılacağından, mahkemenin görevi dava edilen alacak miktarına göre değil alacağın tamamı üzerinden belirlenir. Bu itibarla, taşınmazın tespit edilen ve hükme esas alınan değeri Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmelidir.

(1086 S. K. m. 4)

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah istemi de nazara alınarak 4.894,94-YTL.'nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.

Dosyada yapılan incelemede; dava konusu taşınmazlardan kanal geçirilmesi sebebiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle davalı kuruma karşı fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 100,00-YTL. alacak için Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılmıştır. Bu durumda el atılan taşınmaz bedelinin tamamı alacak konusudur. Davacı vekilince ilk rapor doğrultusunda fazlaya ilişkin hak saklı tutularak 4.894,94-YTL. için ıslah yapılmış, ancak mahkemece daha sonra alınan ek rapordaki 7.328,68-YTL. bedel hükme esas alınmış ve ıslah talebiyle bağlı kalınarak fazlaya ilişkin hak saklı tutulup hüküm kurulmuştur.

HUMK.'nun 4/2. maddesi uyarınca fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak dava açılmış ise; alacağın tamamı çekişmeli sayılacağından, mahkemenin görevi dava edilen alacak miktarına göre değil alacağın tamamı üzerinden belirlenir.

Bu itibarla, taşınmazın tesbit edilen ve hükme esas alınan değeri Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği dikkate alınmadan, taleple bağlı kalınarak hüküm kurulması,

Doğru görülmemiştir.

Davalı idare vekilinin sair temyiz itirazları incelenmeksizin hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.12.2006 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları