Mesajı Okuyun
Old 11-06-2010, 12:24   #11
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın d-karaca,

BK 147/2 deki düzenlemede "diğerlerinin zararına olarak" ibaresi önemlidir. Taraflar müşterek-müteselsil sorumlu olmalarına rağmen alacaklı bunlardan birinin durumunu -diğerinin zararına- olarak iyileştirmiyorsa o zaman BK 147 uygulanmaz. Örn:
*TTK m.1301: "Sigortacı sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kimse yerine geçer. Sigorta ettiren kimsenin vaki zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder." demektedir. Sigortacı, yaptığı ödeme sonrası (2.fıkradaki istisnayı bir tarafa bırakırsak) sigorta ettirene değil, sigorta ettirenin rücu edeceği 3.kişilere karşı rücu davası ikame edebilir.

**Yine verdiğiniz Daire kararında işletenin sürücüye rücu hakkı olmakla sürücünün durumunun iyileştirilmesi işletenin zararınadır. Peki tam tersi olsa idi, yani işletenin durumu iyileştirilse idi bu durumda sürücü zarar görecek miydi? Sürücünün, işletene karşı rücu hakkı var mıydı? BK 51/2: "Kaideten haksız bir fiili ile zarara sebebiyet vermiş olan kimse en evvel, tarafından hata vaki olmamış ve üzerine borç alınmamış olduğu halde kanunen mesul olan kimse en sonra, zaman ile mükellef olur." der, bu meyanda haksız eylem sorumlusu sürücü, kanundan dolayı sorumlu olan işletene (ödediğini) rücu edemez. Dolayısıyla işletenin durumunun iyileştirilmesi, sürücünün zararına iyileştirme olarak değerlendirilemez (diye düşünüyorum )

Somut olayınızda bu hususları da değerlendirmenizde fayda olduğu kanaatindeyim.

Saygılarımla...