Mesajı Okuyun
Old 10-06-2010, 11:21   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/20709
Karar: 2003/24627
Karar Tarihi: 12.12.2003

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Çocukla şahsi münasebet tesisine ilişkin nihai hüküm mahiyetinde bir ilam yoktur. Boşanma davası sırasında mahkemece ara kararı ile tedbir niteliğinde verilen çocukla şahsi münasebetin tesisine ilişkin karar ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. İcra Müdürünün somut olayda gözlendiği gibi görevi ara kararının infazının sağlanması ile ilgili olup, infaza yönelik işlemlerin şikayeti ile ilgili başvurunun ara kararını veren mahkemeye yapılması gerekir. Merciice yukarıdaki ilkeler doğrultusunda icra emrinin iptaline de karar verilmesi gerekirken, bu yöne ilişkin şikayetin reddi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 12.12.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/269
Karar: 2007/2648
Karar Tarihi: 19.02.2007


Dava: Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: İİK.'nun 25. maddesinde, aynen; çocuk teslimine ilişkin ilam İcra dairesine verilince İcra müdürü 24. maddede yazılı şekilde bir İcra emri tebliği suretiyle borçluya 7 gün içinde çocuğun teslimini emreder; borçlu bu emri tutmazsa çocuk nerede bulunursa bulunsun ilam hükmü zorla İcra olunur. Aynı kanunun 25/a hükmü ise çocukla şahsi münasebetlerin düzenlenmesine dair ilam hükmünün yerine getirilmesi talebi üzerine İcra müdürü, küçüğün ilan hükümleri dairesinde lehine hüküm verilen tarafta şahsi münasebette bulunmasına mani olunmamasını ..... düzenlemelerine yer verilmiştir. Somut olayda takibin dayanağı Nazilli Aile Mahkemesi'nin 07.06.2006 tarihli ara kararı oluşturmaktadır. İşbu ara kararı yukarıda açıklanan İİK.'nun 25. ve 25/a maddelerinde yazılı ilam niteliğini taşımadığından buna dayanılarak ilamlı takip yapılamayacağından mahkemece şikayetin kabulü gerekirken reddi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/6093
Karar: 2007/9053
Karar Tarihi: 04.05.2007

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: İİK. nun 25/a maddesi gereğince (çocukla şahsi münasebetlerin düzenlenmesine dair ilam hükmünün yerine getirilmesi talebi üzerine icra müdürü, küçüğün ilam hükümleri dairesinde lehine hüküm verilen tarafla şahsi münasebette bulunmasına mani olunmamasını, aksi halde ilam hükmünün zorla yerine getirileceğini...) bir icra emri ile borçluya tebliğ eder.

Somut olayda takip, Acıpayam Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/261 E. Sayılı dosyasının 01.12.2006 tarihli ara kararına dayalı olarak başlatılmıştır. Ara kararının yerine getirilmesi, HUMK. nun 101 ve sonraki maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbirin infazı suretiyle olur. Bu durumda infaz işlemini yerine getiren memurun muamelesine karşı şikayetlerin de kararı veren mahkemede inceleneceği düşünülecektir. Ancak, incelenen olayda henüz ilam niteliğini kazanmayan ara kararına dayalı olarak borçluya icra emri çıkarıldığı için, icra müdürünün yasaya aykırı bu işlemi icra mahkemesince denetlenmeli ve yukarıda yer verilen kurallar gözetilerek, takibin iptaline karar verilmelidir. Yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 04.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Saygılar.