Sayın konuk,

Daha önce açılmış olan davalarda dayandığınız sebeplere dayanarak boşanma davası açmanız durumunda ,bu olayları ıspatlasanız dahi ,lehe bir sonuç almanız oldukça zor görünüyor.Zira bu olaylardan sonra ortak hayat tekrar kurulmuşsa her iki taraf da biribirini affetmiş sayılır.

Eşinizin ilgisizliği (özellikle de gebelik gibi ciddi bir manevi ve tıbbi yardım alınmasının gerekli olduğu bir dönemdeki ilgisizliği) evlilik birliğinin sarsılmasına yol açacak türdense,ortak hayatınız belirttiğiniz gibi kendisinden beklenen amaca uygun olarak ve kesintisiz bir şekilde sürmüyorsa evlilik birliğinin sarsılması nedenli boşanma davası açabilirsiniz.

Anlaşmalı boşanma yoluna gidebilmeniz için eşinizle boşanmanın her türlü sonucuyla ilgili bir anlaşmaya varmış olmanız ve bu anlaşmayı da hakimin uygun bularak onaylaması gerekmektedir.

Boşanma ile mevcut ve beklenen çıkarlarınız zarar görecekse maddi tazminat ve ayrıca yaşanılan olayların iç dünyanızda yarattığı tahribat nedeniyle de manevi tazminat isteme hakkınız vardır.

Gebelik sürecinde olmanız dolayısıyla yapacağınız sağlık giderlerinin ve yine gebelik ve doğum nedeniyle çalışmayacağınızdan dolayı yoksun kalacağınız gelirin de tarafınıza ödenmesi aranızda yapmış olduğunuz anlaşmada kararlaştırılabilir.

Hukuk sistemimizde tazminat için belirlenmiş oranlar yoktur.Siz ,kendi durumunuz ve eşinizin durumunu da göz önünde bulundurarak sizin için uygun olan miktarı yapacağınız protokolde kararlaştırabilirsiniz.
Anlaşmalı boşanmanın mümkün olmadığı durumlarda da nafaka ve tazminat taleplerinizi mahkemede -davanın her aşamasında- dile getirme hakkınız vardır.
Boşanma ile yoksulluğa düşecekseniz yoksulluk nafakası talep etme hakkınız da vardır.Gerek tazminat gerekse nafakada tarafların sosyo ekonomik durumuları ile kusur durumu göz önünde bulundurulur.

Hak kaybına uğramamanız için bir avukattan hukuki yardım almanızı, maddi durumunuz yetersiz ise yargılamamnın yapılacağı yer barosundan adli yardım talebinde bulunmanızı öneriyoruz.