Mesajı Okuyun
Old 09-06-2010, 13:16   #19
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Teminatın irat kaydedilmesinin hukuki niteliği önemlidir. Kanaatimce teminatın irat kaydedilmesi bir tür cezai şarttır. Cezai şartın talep edilebilmesi için zararın oluşması gerekmez. Cezai şartın koşulları oluşmuş ise, bu tutar talep edilebilir. (Diye düşünüyorum)

Sonradan eklenen not: Aşağıdaki Yargıtay kararına göre de teminatın irat kaydedilmesi, cezai şart olarak nitelendirilmektedir.

------

Alıntı:

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 1987/4861

K. 1988/89

T. 18.1.1988

• ALACAK DAVASI ( 2886 Sayılı Yasaya Göre İhale Edilen Malın Zamanında Teslim Edilmemesi Nedeniyle Uğranılan Zarar )

• FAİZ ( Alacaklının Temerrüt Tarihinden İtibaren Banka İskonto Haddi Üzerinden Faiz Talep Edebilmesi )

• TEMERRÜT TARİHİ ( Alacaklının Temerrüt Tarihinden İtibaren Banka İskonto Haddi Üzerinden Faiz Talep Edebilmesi )

• KESİN TEMİNATIN İRAD KAYDEDİLDİĞİ DURUMLAR ( Bu Miktarın Tazminattan Düşürülmesinin Gerekmesi )

• TEMERRÜT FAİZİ ( Faiz İstenebilmesi İçin Borçlunun Ödemede Temerrüde Düşmesinin Gerekmesi )

818/m.103,159

3095/m.2

6762/m.1461


ÖZET : Gerek faiz ve gerek ticaret yasası hükümlerine göre alacaklı temerrüt tarihinden itibaren banka iskonto haddi üzerinden faiz talep edebilir. Kesin teminatın irat kaydedildiği durumlarda, bu miktarın tazminattan düşülmesi gerekir. Temerrüt faizinin istenebilmesi için borçlunun ödemede temerrüde düşürülmesi zorunludur.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı ve davacı avukatınca da duruşumasız olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, 2886 sayılı kanuna göre davalıya ihale edilen helvanın belirlenen zamanda teslim edilmemesi nedeni ile feshedilen ihaleden sonra pazarlıkla alınan helva için ödenen bedelden dolayı uğranılan hazine zararı 1.401.180 liranın davalıdan tahsilini istemiş ve alacağa 2. ihale tarihinden itibaren Merkez Bankasının iskonto haddi üzerinden ticari temerrüt faizi uygulanmasını da talep etmiştir.
Davalı, idarenin ihaleyi fesihle beraber teminatını irat kaydettiğini, ayrıca 6 ay süre ile MSB ihalelerine sokulmadığını, böylece kendisine 2 ceza verildiğini, 2886 sayılı kanun hükümlerine göre iki ihale farkının istenemeyeceğini savunmuştur.
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi esas alınarak istek gibi 1.401.180 liranın 27.4.1986'dan % 30 faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
1 - ( ... )
2 - Dava dilekçesinde alacağın, Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı banka iskonto haddi üzerinden hesap edilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili istenmiştir. Gerçekten 19.12.1984'te yürürlüğe giren 3095 sayılı "Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin kanun"un 2 nci maddesinin 3 üncü fıkrası ve T.T.K.'nun 1461 inci maddesinin 2 nci fıkrası gereğince alacaklı, temerrüt tarihinden itibaren Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı banka iskonto haddi üzerinden faiz verilmesini talep edebilir. Mahkemece bu hükümler gözetilmeden ve temerrüt tarihindeki banka iskonto oranı araştırılmadan % 30 üzerinden temerrüt faizine hükmedilmesi yasaya aykırıdır.
3 - Mahkemece hüküm altına alınan tutar, davalının sözleşmeye aykırı davranışından ileri gelen davacının olumsuz zararının tazmini karşılığıdır. Kesin teminatın irat yazılmasına ilişkin sözleşme hükmü cezai şart niteliğinde olduğundan bu miktarın tazminattan düşülmesi BK.'nun 159. maddesinin 2 nci fıkrası hükmü gereğidir. 2886 sayılı ihale kanununun 62 nci maddesindeki irat yazılan kesin teminatın müteahhidin borcuna mahsup edilmeyeceğine ilişkin hüküm, kesin teminatın tazminattan indirilmesine engel teşkil etmez. Bu yönün gözetilmemesi bozma nedenidir.
4 - Temerrüt faizi istenebilmesi için borçlunun ödemede temerrüde düşürülmesi gerekir. 2. ihale yapıldıktan sonra davalıya bir ihtar gönderilmediğine göre, davalı ilkin davanın açıldığı tarihte temerrüde tahsiline karar verilmesi gerekirken 27.4.1986 tarihinden başlatılması yasaya uygun değildir. SONUÇ : Yanların sair itirazlarının reddi ile temyiz olunan kararın 2 nci bentte gösterilen nedenle davacı, 3 ve 4 üncü bentlerde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, 18.1.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.