Mesajı Okuyun
Old 08-06-2010, 17:05   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Sayın metehan toy,

İcranın talikini öngören (İİK 52-55, 287,289) hallerde borçluya karşı icra takip işlemi yapılamaz.Eğer ihtiyati haciz bir icra takip işlemi olarak değerlendirilirse, red kararı doğru; değerlendirilemez ise red kararı yanlış olacaktır. Öğretide çoğunluk ihtiyati haczi icra takip işlemi olarak görürken, azınlık ve Yargıtay karşı görüştedir. (Öğreti ve uyglamada ihtiyati haciz, Dr. Adnan Deynekli, Dr. Mustafa Saldırım,Turhan Kitabevi, sy. 6vd)

Alıntı:
...ihtiyati haciz bir icra takip işlemi olmayıp, asıl icra takip işlemine yardımcı olan, güvence sağlayan, koruyucu nitelikte bir kurum ve bizzat icra takip işlemine dönüşmeye elverişli, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce uygulanan bir nevi tedbir işlemidir. İhtiyati haczin icra takip işlemi olmadığı hususu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun "İhtiyati haczin İİK. 289. maddesinde öngörülen takip yasağından sayılmayacağına ilişkin" 16.02.2000 gün ve 2000/12-49 Esas ve 2000/94 Karar sayılı; yine "ihtiyati haczin Türk Ticaret Kanunu'nun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler arasında sayılan takip talebi niteliğinin bulunmadığına ilişkin" 22.06.1968 gün ve 1967/805 Esas, 1968/475 Karar sayılı, ilamlarında da açıkça ifade edilmiştir. YHGK, 2008/12-25 E , 2008/3 K.

Bu itibarla, red kararını İİK.258/3 gereği temyiz edebilirsiniz.