Mesajı Okuyun
Old 04-06-2010, 19:07   #11
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Diş hekimleri konusunda bir karar:
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 14.02.2005 T., Esas: 2004/3331, Karar: 2005/698: “…Yanlar arasında gerçekleştiği ileri sürülen temel hukuksal ilişki, Borçlar Yasasının 355. maddesinde tanımlandığı üzere niteliğince bir "eser" sözleşmesidir. Kural olarak, eser sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Ancak, sözlü yapılan sözleşme inkar edildiği takdirde, sözleşmenin yapıldığı zamanki miktar veya değeri HUMK.nun 288. maddesindeki miktardan fazla ise akti ilişkinin anılan yasa hükmü gereğince davacı tarafından yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Akdi ilişkinin tanık delili ile kanıtlanabilmesi için ya davacı tarafından "yazılı delil başlangıcına" dayanılmış olması veya davalının tanık dinlenmesine açıkça onay vermiş olması gerekir ( HUMK. md.292, 289 ). Somut olayda davacı tarafından yazılı delil veya delil başlangıcı sunulmadığı gibi, tanık dinlenmesine de davalının açık onayı bulunmadığından akdi ilişki, tanık delili ile kanıtlanamaz. O halde, davacı iddia ettiği gibi, yanlar arasındaki akdi ilişkinin alt ve üst çene protezlerinin ve tedavilerinin tümünü kapsadığını; dava dilekçesinde "yemin" deliline dayanmış olmakla "yemin" delili ile kanıtlayabilir. Mahkemece, davacıya "yemin önerme" hakkı hatırlatılmalı, sonucuna göre yanlar arasındaki akdi ilişkinin kapsamı belirlenmelidir…”

Sayın Dikici nin bahsettiği türden tanık dnlenebilmesi için şarta dair gayet açıklayıcı bir karar:
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 18.09.2003 T., Esas: 2003/685, Karar: 2003/4093: “Eser ilişkisinin kabulü halinde davacı yaptığı işin miktarını davalı yani iş sahibi de ödemeleri ispat etmekle yükümlüdür. Akdi ilişkinin inkarı halinde ise davanın miktarı itibariyle senetle ispatı ( HUMK. madde 288 ) gerekir. Dava konusu olayda davalı akdi ilişkiyi inkar etmiştir. Mahkemece A. Ticaret Odasından araç tamiri ile ilgili olarak yazılı sözleşme yapılmasının teamülden olup olmadığı sorulmuş alınan cevapta böyle bir teamülün bulunmadığı bildirilmiştir. Akdi ilişkinin ispatı açısından teamüle dayanılarak şahit dinlenebilmesi için ( HUMK. madde 293 ) o yörede araç tamiri bakımından bütün araç sahipleri ve tamirciler arasında hiçbir şekilde yazılı sözleşme yapılmadığının mutat olması gerekir. Bir kısım tamiratlarda yazılı sözleşme yapılıyor ise böyle bir teamülden söz edilemeyeceği ortadadır. Yargıtay'ın uygulaması da bu yöndedir. Bu nedenle mahkemece A. Ticaret Odasından açıklanan doğrultuda müzekkere yazılarak teamül olup olmadığı yeniden sorulmalıdır. Teamül varsa; dinlenen şahitler akdi ilişkinin varlığını beyan ettiklerinden mahkemece tarafların delilleri toplanıp sigorta şirketinden gerekli belgeler de celbedilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, B.K. 366. madde uyarınca davacının tamirattan doğan alacağı belirlenip davalının ispatlayacağı ödemeler varsa alacaktan düşülerek dava sonuçlandırılmalıdır."

Diş hekimleri açısından (özellikle özel/devlet hastanelerinde diş tedavisi v.s. için gitmiş olanların gayet iyi bileceği üzere; girerken imza attığınız belgeleriniz vardır ve üzerinde de sizin dişleriniz için ne yapılacağı yazılıdır) böyle bir teamül (en azından hiç hastane bulunmayan bir yöreden bahsediyor olamayız sanırım) söz konusu edilemez (diye düşünüyorum )

Saygılarımla...