Mesajı Okuyun
Old 03-06-2010, 12:38   #4
wellan

 
Varsayılan

İİY’nın 340. maddesindeki ikinci ödeme şartı ise; icra takibinin kesinleşmesinden sonra alacaklının muvafakatıyla icra dairesinde kararlaştırılan borcun taksitle ödenmesidir.

Ödeme koşulunun bu biçiminin ihlalinin suç oluşturabilmesi için, borçlu hakkında geçerli ve kesinleşen bir icra takibinin bulunması, borçlunun taahhüdünün alacaklı, vekili veya yasal temsilcisi tarafından kabul edilmesi, ödenecek toplam miktarın rakamsal olarak belirlenmesi, tarafların belirlenen bu miktar üzerinde icap ve kabulde bulunmaları, taahhüt esnasında alacaklı veya vekili veya yasal temsilcisi hazır değil ise, alacaklının kabul keyfiyetinin ödeme tarihinden önce borçluya bir muhtıra ile bildirilmesi gerekmektedir. Sayılan koşullardan birinin bulunmaması halinde ödeme şartını makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun bu madde ile cezalandırılması olanağı bulunmamaktadır.YCGK 2001/17HD-294 K.2002/1.

Sayın meslektaşım Yargıtay son zamanlarda benimsemiş olduğu içtihatları dairesinde yukarıda altı çizili olarak belirtmiş olduğum şartları titizlikle kontrol etmekte ve haciz sırasında alınmış olan icra taahhütlerini geçersiz sayma yönünde anlayış sergilemektedir.Ödenecek toplam miktarın açıkça alacak kalemleri belirli olacak şekilde borçluya tefhiminin yapılması ve tutanağa yazılması gerekmektedir.Taahhüt süresince işleyecek olan faizden feragat edilmiş olması icra taahhüdünü etkilemeyeceğini düşünüyorum.Faizin açık ve net bir şekilde alacak kalemi olarak yazıldıktan sonra işleyecek olan faizlerden feragat edilmesinin taahhüdün geçerliliğine İİK 340 gereği bir etkisi yoktur.Borçlunun ödemekle yükümlü olduğu miktar zaten taahhüt verilen miktar olup ,borçlunun cezalandırılmasını taahhüt edilen miktar üzerinden istenebilir.SAYGILARIMLA.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.