Sayın Konuk,
'Ancak eşi buna karşı çıkıp çocugunu göstermemekle tehtid ediyor' diye yazmışsınız; Belirttiğiniz durum, ne yazık ki, hemen hemen yürümeyen tüm evliliklerde söz konusu. Evlilikleri bozulmaya yüz tutumuş veya bozulmuş olan eşler karşılklı olarak diğerine ellerinden gelen tüm kötülükleri yapmaya ve zorluklar çıkarmaya çaba gösterirler. Ellerinden gelen bu kötülüklerin içinde, çocuğu koz olarak kullanmak'ta vardır. Karşı tarafı dize getirmede en etkili rolü oynayan bu koz ne yazık ki çocuğa en büyük zararı veren bir kozdur.

Yetkili kuruluşları ve mahkemeleri eşlerin kirli çamaşırları ilgilendirmez genel olarak.

Yetkili kuruluşlar ve mahkemeler için sihirli kavram 'çocuğun yüksek menfaatleri' önemlidir. Karar verecek olan kuruluşlar ve mahkemeler herşeyden önce çocuğun yüksek menfaatlerini gözetmek zorundadırlar. Bu menfaatlerin belirlenmesi için genelde bir bilirkişi raporuna başvurulur.

Milletlerarası anlaşmalara göre çocuklar hakkındaki anlaşmazlık konularında çocuğun ikamet ettiği ülke makamları yetkilidir.

'Şu an teyzem Türkiye'de ve boşanmak istediğini dile getirdi' diye yazmışsınız ama çocuğun nerede olduğunu belirtmemişsiniz. Eğer çocukta Türkiye'de ise teyzeniz Türkiye'de boşanma davası açabilir. Velayet konusunda Türk mahkemeleri karar verir bu durumda.

Yok eğer çocuk Almanya'da ise, velayet konusunda karar verecek olan mahkeme Alman mahkemesidir; Çünkü çocuğun yararlarını tespit etmede akla gelebilecek en yakın merci çocuğun ikamet ettiği ülke mercileridir.

Not: evliliğin nerde yapıldığı, çocuğun hangi ülke vatandaşı olduğu, anne ve babanın hangi ülke vatandaşı olduğu, anne ve babanın hangi ülkede yaşadığı, boşanma kararını hangi ülke mahkemesinin verdiği türünden saptamalar ikinci planda kalır.
Teyzeniz çocuğu babanın rızası dışında Türkiye'ye getirdi ise veya getirirse çocuk kaçırmadan dolayı bir şikayetle karşılaşabilir.

Saygılarımla