Mesajı Okuyun
Old 24-05-2010, 12:02   #28
av.sebahattin

 
Varsayılan

.C.
YARGITAY
Üçüncü Hukuk Dairesi
Esas No : 2005/08385
Karar No : 2005/09627
Tarih : 06.10.2005
Dava dilekçesinde 1.200.000.000 lira alacak için takibe vaki itirazın iptali, inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı şirket vekili; çeşitli tarihlerde veresiye mazot alan davalı borcunu ödemediği için alacağı belirtir fatura düzenlenerek tebliğ edildiğini ve ödemenin yine gerçekleşmemesi üzerine ilamsız takip başlatıldığını, takibe vaki itiraz haksız olmakla itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini dilemiş, mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İncelenen icra takip dosyasında alacaklı olarak Nail talepte bulunmuştur. İtirazın iptaline ilişkin bu davayı ise Ö… Petrol Tarım Tic. Ltd. Şti. açmıştır. İtirazın iptali davası her ne kadar genel hükümler çerçevesinde yargılamaya tabi ise de davanın temelini icra takibinin oluşturduğunda ve davanın icra takibi ile ayrılmaz bir bütün teşkil ettiğinde kuşku bulunmamaktadır. O nedenle, ancak icra takibini yapan kişinin davacı sıfatı ile bu davayı açabileceği gözetilerek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken bu hususun incelenmesiz bırakılması doğru görülmemiştir.
Kabule göre ise; davalı alım satım ilişkisini kabul etmemektedir. Bu nedenle davacının fatura deliline dayanabilmesi için, faturada yazılı malı davalıya teslim ettiğini, bu teslimin borç doğurucu sözleşmesel hukuki bir ilişki sonucu olduğunu, faturanın da bu ilişki sonucu düzenlenmiş olduğunu genel ispat kurallarına göre (yemin teklifi dahil) kanıtlaması gerekir. Çünkü tebliğ edilen faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmemiş olması hali, faturada yazılı malın alıcıya teslim edildiğini göstermez, bu sadece malın fiyat ve adedi yönünden içeriğini kabul anlamına gelir. Bu husus gözetilmeden ve davanın kabul gerekçesi de denetime elverişli olacak şekilde belirtilmeden davanın kabulü de doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.