Mesajı Okuyun
Old 17-05-2010, 10:19   #8
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Sizin sorduğunuz durum ancak mirası kabul eden mirasçı olmadığında ortaya çıkar.

Halbuki mirasçılardan biri veya bir kaçı mirası kabul ettiklerinde, reddedenlerin miras payı miras açıldığı andan itibaren mirası kabul eden mirasçıya geçer. (MK 611)

Bu nedenle miras payı red işlemi ile reddedenin elinden çıkar. Miras payı olmayan birinin sonradan mirası kabul etmesi mümkün değildir.

Sn. Konyalı,

(Bilmediğimden ve) Merakımdan soruyorum:

Alıntı yaptığım madde, "en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın iflas yolu ile tasfiyesi" hükmünü içeren MK 612. maddesine göre tasfiyeyi düzenleyen İİK 183. madde... Bir de 180. madde var. Alt alta yazalım:

Alıntı:
Madde 612 - En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir.
Bir miras en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddedilmişse İİK'nın iflasın tasfiyesi hükümlerine göre tasfiye edilir.
Alıntı:
Madde 180 - Reddolunan mirasların tasfiyesi sekizinci bap hükümlerine göre ait olduğu mahkemece yapılır. Terekenin resmen tasfiyesine dair Kanunu Medeni hükümleri mahfuzdur.
İki Kanun arasındaki bağlantıyı sağlayan madde...
Alıntı:
Madde 183 - Bir tereke 180 inci madde mucibince tasfiye halinde bulunur ve tasfiyenin kapanmasından evvel mirasçılardan biri gelerek mirası kabul eylediğini bildirirse borçların ödenmesi için mirasçının teminat göstermesi mukabilinde mahkeme tasfiyeyi durdurur.
Şu durumda, en yakın yasal mirasçılar tarafından reddedilmiş ve İİK'nın iflasın tasfiyesi hükümlerine göre tasfiye halinde bulunan bir mirası, mirasçılardan biri kabul ederse tasfiye durur ise bu "mirasçılardan biri", 612. maddedeki mirası reddeden "en yakın yasal mirasçılardan biri" olarak anlaşılabilir mi? Ya da ben maddeler arasında yanlış bir bağlantı mı kurdum?

Saygılarımla...