Bence durumunuz evsahibinin nasıl bir iddiada bulunduğuna göre değişir. Evsahibinin mecurun kilidini değiştirdiği sizin iddianızdır. Eğer evsahibi de bu iddianızı kabul ediyorsa veya durumdan bu anlaşılıyorsa (mesela içerde kendisi oturuyorsa, evi emlakçıya verdiyse, başkasına kiraladıysa vs.), zaten sorun büyük ölçüde çözülmüş oluyor. Geriye kalan sadece depozito uyuşmazlığı olacak, onu da alacak davası açar davada tartışırsınız. (Geri alıp alamayacağınız ayrı tartışma konusu)

Ancak eğer evsahibiniz sizin bu anahtar değiştirme (=zilyetliği alma) iddianızı ikrar etmezse ve bu durumu da yukarıda verdiğim örneklerdeki şekilde ispat edemiyorsanız, bence işiniz son derece güç, zira bu durumun Mahkeme/noter vs. aracılığıyla tesbit edilebileceğine (veya bu tesbitin onun zilyetliği sizden aldığına dair bir delil teşkil edeceğine) ben kendi adıma katılmıyorum. Siz kilit değiştirilmiş diyorsunuz ama bunu evsahibi ikrar etmese, Mahkeme veya noter onun değiştirdiğini nasıl tesbit edebilir ki? Belki siz değiştirdiniz? Neticede elinizde hukuken fesh edilmemiş bir kontrat var, zilyetlik yasal olarak sizde, kilidin değiştirildiği iddiasındaysanız bile çağırır çilingiri içeri girer, zilyetlikten kaynaklanan haklarınızı kullanırsınız. Kilidin değiştirildiğini evsahibi kabul etmiyorsa, bunu delil tesbiti vs. bir yöntemle ispat edebileceğinizi düşünmüyorum. Eğer durum buysa, o zaman bir ihtar ile akdi fesh ettiğinizi, mecuru tahliye ettiğinizi ve anahtarları da ... tediye mahalline bıraktığınızı evsahibine ivedilikle bildirmenizi öneririm, aksi takdirde sizden halen işlemiş kiraları icra takibi yoluyla isterse, takibi geçersiz kılacak hiçbir yazılı deliliniz olmayacak elinizde.