Mesajı Okuyun
Old 04-05-2010, 22:08   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
İçimden bir ses bu kadar karamsar olmamak gerektiğini söylüyor. Olayınızda kandırma değil ama vahim bir hata olduğu kanısındayım: Örneğin duruşma günü verilecek olan dosya, karar verilecek dosyalar arasına karışmış olabilir. Kararı katip yazınca hakim farkına varmadan imzalamış olabilir.

Hukukun dışına bir adım bile atılmamalı. Yoksa bataklığa düşülür. Hukuk duruşma zaptı tutulmasını istiyorsa duruşma zaptı tutulmalı. Tutulmamakla büyük bir hata yapılırsa takip eden bir diğer küçük hata yüzünden avukat müvekkiline karşı, hakim avukata karşı zor duruma düşüyor. Zaten avukat hakimi sevmez; hakim avukatı sevmez; müvekkil ikisini de sevmez. Herkesin herkesi sevdiği günleri görmenizi dilerim.

Kararları katipler yazmamalı. Küçümsenen yoğunluk daha büyük olaylara yol açmadan aşılmalı. Herkesin kendi işini yaptığı günleri görmenizi dilerim.

Ben o günleri göremeyeceğim.

Saygılarımla

Kesinlikle katılıyorum. Katipler, kendi görevlerini yapmalı, hakimin işine karışmamalıdır.

Benzer bir olayı duyunca şok olmuştum: Mahkeme karar veriyor, taraflardan birisi temyiz ediyor. Yargıtay, kararı "onama" ile geri gönderiyor. Onama kararından fotokopi alınmak için Yargıtay kararı katip tarafından dosyadan çıkarılıyor ve sonra da yerine (dosyaya) koymayı katip unutuyor. Masasında dosya bir tarafta karar diğer tarafta bir köşede duruyor. Dosya katibin önünde dururken, ertesi gün dosyayı açıp bakıyor ki temyiz dilekçesi var, alıp temyize gidecek dosyaların arasına koyuyor. Dosya bir kez daha Yargıtaya gidiyor. Nasıl oluyorsa Yargıtay kararı inceleyip, bu defa da bozuyor. ))

Bu yaşanmış bir olaydır.