Merhaba Sayın Meslektaşlarım;
Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına ilişkin yasal süreler içinde icra takibi başlatıyoruz.Ancak karşı tarafın engelleyici ve iyi niyetten uzak tutumları sebebiyle yapılan tebligat kişinin başka ilde olduğu ve kendisi gelip tebligatı alacağını beyanı ile tam 14 gün sonra yapılıyor. Yasal sürenin bitimine bir gün kala yani.
Tebligatı aldıktan sonra 7 günlük sürede de hiçbir cevap vermiyor.Biz tebligat döndükten sonra haciz işlemini yapıyoruz.Çocuğu başka yerde diye yine teslim etmiyor.
Ve karşı taraf " sürenin geçtiği " beyanıyla işlemi şikayet ediyor.Tedbiren icranın devamını durduruyor.
Bizde İcra Ceza Mahkemesine dava açıyoruz.
Ve her iki dava ya da aynı hakim bakıyor.Hakim önce karşı tarafın şikayetçi olduğu davayı kabul ediyor ve kararını veriyor.Bunu temyiz ettik.
Bir hafta sonra bizim davacı olduğumuz icra cezadan da dosyadaki eksikler tamamlanmadığı ,ptt dağıtıcısını tanık bildirmemize rağmen tanığımızı dinlemeyi reddettiği ve sürenin karşı tarafça bilinçli olarak geçirildiğini, somut deillerle ispatlamamıza ve sunduğum yargıtay kararlarına rağmen hakim ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi.
Şimdi en tuhafı davacı olduğumuz Velayet davasına da aynı hakim bakıyor.Bu dosyada da tarafsız olamayacağını düşünüyorum artık.
Ve dosyadaki diğer ayrıntılarla duruşmadaki tavırlarını değerlendirdiğim de ben hakimin tarafsızlığını yitirdiği kanısına vardım.İcra Cezadaki davayıda bir üst mahkemeye itiraz ediyoruz.Ancak aynı anda hakimin reddini de talep etmeyi düşünüyorum.Sonuçlanmış davada hakimin reddi talebiyle ilgili bilgilerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.