Mesajı Okuyun
Old 21-04-2010, 19:26   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu,1983/1028 Esas ve 1984/86 Karar ve 08.02.1984 tarih:... 14.7.1980 tarihli oturumda Şufa bedeli ve masraf tutarı 124.050 liranın mahkeme veznesine depo edilmesi için bir aylık kesin mehil verilmesine ve bu süre içinde para depo edilmediği takdirde sarfınazar edilmiş sayılmasına ve duruşmanın 22.9.1980 tarihine bırakılmasına karar verilmiştir. Davacı, bir aylık süreyi geçirdikten sonra ancak yargılama günü gelmeden 19.8.1980 tarihinde satış bedeli ile masraf tutarını mahkeme veznesine yatırmıştır. Davacı yargılamanın talik edildiği günden evvel mahkeme veznesine yatırmakla 20.6.1951 tarih, 13/5 sayılı içtihadı birleştirme kararının getirdiği esaslara göre, verilen mehil içerisinde yatırılıp yatırılmaması sonucu etkili değildir. Zira içtihadı birleştirme kararında belirtildiği şekilde bedelin hükümden önce re'sen nazara alınarak, münasip mehil içinde bedelin yatırılmasıdır. Burada yargılama 22.9.1980 tarihine talik edilirken paranın yatırılması için bir aylık mehil verilmesi geçersizdir. Verilen mehil bu bakımdan sonucu etkilememektedir. Bu cihet nazara alınmadan yazılı şekilde red kararı verilmesi Usul ve Kanun’a aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa’ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

*Belirttiğiniz biçimde paranın duruşma gününden önce ama kesin hükümden sonra depo edilmesi halinin geçerli olduğu ortaya konmuş. Benim şahsi kanaatim de aynı yöndedir. Aksi düşünce hak kaybına neden olacak aşırı şekilcilik olacaktır. Sonuçta davacı celse atlanmasına neden olmaksızın işin gereğini yapmıştır.
Saygılarımla,