Mesajı Okuyun
Old 20-04-2010, 21:57   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Başkasının arsasına iyiniyetli inşaatla ilgili TMK. 724. maddesi imşaat sahibine şahsi hak sağlar. Bu hak taşınmazın önceki malikine karşı kullanılabilir. Muhtesat sahibi ile sonradan satın alan arasında bir hukuki ilişki mevcut değildir. Dava tapuya güven ilkesinden yararlanmaya gerek kalmadan ret edilir.
Diye düşünüyorum.

T.C.

YARGITAY

14. HUKUK DAİRESİ

E. 1998/4564

K. 1998/5171

T. 22.6.1998

• TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI ( Başkasının Arsasına İyiniyetle Bina Yapan Kişinin

• BİNA SAHİBİNİN ARSAYI TEMELLÜK EDEBİLMESİ ŞARTLARI ( Başkasının Arsasına İyiniyetle Bina Yapan )

• KAMU HİZMETİNE TAHSİS EDİLMİŞ TAŞINMAZ ( İyiniyetle İnşaat Yapan Kişinin Arsa Mülkiyetini Talep Edemeyeceği )

• İYİNİYETLE BAŞKASININ ARSASI ÜZERİNE BİNA İNŞASI ( Arsa Mülkiyetinin Davacıya Nakli İçin Gerekli Koşullar )

• HARİCİ SATIŞ KONUSU ARSA ÜZERİNE BİNA YAPILMASI ( Arsa Mülkiyetinin Davacıya Nakli İçin Gerekli Koşullar )

743/m.650 NOT: TMK madde 724

ÖZET : Medeni kanunun 650. Maddesi kişiye şahsi hak sağlar ve hak sahibi yani binayı yapan kişi, bu hakkını ancak zemini kendisine satan kişiye karşı ileri sürebilir.
DAVA : Davacı ( K. davalı ) vekili tarafından, davalı ( K. davacı ) aleyhine 30.5.1997 gününde verilen dilekçe ile MK.nun 650. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil, karşı dava olarak da 12.9.1997 tarihli dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ilk davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 18.3.1998 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ( K. davacı ) vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, haricen satın aldığı taşınmaz üzerine bina yaptığını ancak, kadastro çalışmaları sonucu evinin bulunduğu yerin davalı tapusu kapsamında kaldığını ileri sürerek MK.nun 650 maddesi gereğince tapu iptali ve tescil istemiştir.
Davalı idare, davanın reddini savunmuş, karşı dava ile de elatmanın önlenmesi ve kal talep etmiştir.
Mahkemece, taşınmazların öncesinin de tapulu olduğu davalının kendi tapusu kapsamında kalan yerlerin etrafını duvarla çevirdiği, dava konusu evlerin duvar dışında kaldığı gerekçesiyle davacıyı iyiniyetli sayarak tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı idare temyize getirmiştir.
Dava, MK.nun 650. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Anılan maddeye göre, kendi malzemesi ile başkasının taşınmazı üzerine iyiniyetli bina yapan kişi bina değeri zemin değerinden açıkça fazla ise bedeli karşılığı yerin kendisine verilmesini isteyebilir. Bu maddenin uygulama alanı gerekçesiz satışlara dayanarak bir malı samimiyetle satın alan kişinin şekil noksanlığı ve benzeri işlerden dolayı malik tarafından tapunun kendisine verilmemesi cayılması durumlarında ortaya çıkmaktadır. Bu da subjektif koşulun yani iyiniyetin temelidir. Diğer bir koşul da objektif koşul yani bina değerinin zemin değerinden açıkça fazla olması durumudur.
Yukarıda açıklanan ilkelerden de anlaşıldığı gibi MK.nun 650. maddesi kişiye şahsi hak sağlar ve hak sahibi yani binayı yapan kişi bu hakkını ancak zemini kendisine satan kişiye karşı ileri sürebilir. Somut olayda ise yukarıda açıklanan koşulların ikisi de gerçekleşmemiştir. Yani davacı muhdesatı kendisi yapmadığı gibi, davalı ile aralarında şahsi hak sağlayacak herhangi bir hukuku ilişki de sözkonusu değildir. Bu durumda davanın reddine karar vermek gerekir, kaldı ki kamu hizmetine tahsis edilmiş taşınmazlar için MK.nun 650. maddesine dayanılarak tescil isteminde bulunulamayacağı hususu da gözetilmemiştir. Bu nedenlerle ilk davanın kabulüne, karşı davanın da reddine dair hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 22.6.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.