Mesajı Okuyun
Old 14-04-2010, 02:05   #3
av.sebahattin

 
Varsayılan

Öncelikle müvekkiliniz adına üzgün olduğumu belirtmek isterim.

Diğer taraftan;
İtirazın İptali davası genel hükümlere göre görüldüğünden, açmayı düşündüğünüz menfi tespit davası kesin hüküm nedeniyle reddedilecektir.
Rehinle temin edilmiş bir alacak nedeniyle alacaklının genel haciz yolu ile takip yapma hakkı da mevcut olduğundan takipler yönünden bir usulsüzlük bulunmadığını düşünüyorum.
Dava harçları ve vekalet ücretleri mahkemenin ve avukatın her dosya başına aldığı ücret(!) dersek ve iki ayrı dosya olduğundan kanımca bunlar yönünden de bir usulsüzlük yok.

Mahkemenin ödemelerin icra dosyasına bırakılması yönündeki kararına ise katılmıyorum, mahkemece dava aşamasındaki tüm ödemeleri bakiyeden düşerek, inkar tazminatları ve yargılama masrafları yönünden yargılamaya devam etmesi ve karar vermesi gerekirdi. Bu yüzden kararı bu yönüyle temyiz edebilirsiniz. Yapılan ödemeler mahkemesinde tartışılması gerekmekte idi. Çünkü İİK'nın 71. maddesine göre takibin taliki ve iptali "takibin kesinleşmesinden sonraki" ödemeler için öngörülmüştür.

Fakat aklıma şu nokta takılmıştır.
Aynı borca ilişkin iki takip ve genel usullere göre görülen iki dava olduğu halde neden Davaların Birleştirilmesine karar verilmemiştir.? (HUMK Md. 45.) Madde aynı mahkemede açılan davaların yargılamanın her sahfasında birleştirileceğini yazmaktadır. Buna göre ve şartları varsa Yargıtay'dan da birleştirme talep edebilirsiniz(?) Bu durumda yine iki ayrı vekalet ücretine hükmedilecekse de, inkar tazminatının tek olacağını düşünüyorum.

İstirdat davası açıp açamayacağınıza gelince, bu borcu ödediğiniz süreçte haciz tehdidi altından bulunmadığınızdan (takip kesinleşmemiş) ve iptal davası genel usullere göre görüldüğünden kanımca bu davanız da reddedilecektir.

Davadan sonra fakat tebliğden önce ödeme yapılmış olması ise yukarıdaki açıklamaların haricinde karara ayrıca etki etmeyecektir diye düşünüyorum.

Karşı taraf avukatının ödemeleri dosyaya birdirmemesinin ayrıca bir suç oluşturmayacağını düşünüyorum, avukat müvekkili aleyhine delil vermek zorunda değildir.

Kusura bakmayın sayın meslektaşım hep olumsuz fikir beyan ettim. Yine de dosyanıza uygun Yargıtay kararı arayacağım ben de.

Saygılarımı sunarım.