Mesajı Okuyun
Old 13-04-2010, 23:03   #2
av.sebahattin

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım ekteki karar işinizi görebilir.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ

Esas No.
2005/4857
Karar No.
2005/4893
Tarihi
03.05.2005

İLGİLİ MEVZUAT
1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/73
2709-TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI/36
7201-TEBLİGAT KANUNU (TK)/35

KAVRAMLAR
USULSÜZ TEBLİGAT
SAVUNMA HAKKI
35.MADDEYE GÖRE TEBLİGAT

ÖZET
DAVADA, DAVALI ŞİRKETİN HAKSIZ İŞGALİ NEDENİYLE ECRİMİSİL İSTENİLMİŞTİR. SADECE "7201 SAYILI TEBLİGAT KANUNUNUN 35.MADDESİNE GÖRE TEBLİĞ EDİLDİ", "TEBLİGAT EVRAKI MUHATABIN ADRESİNE YAPIŞTIRILDI" DENİLMEKLE YETİNİLMİŞ, YAPILAN İŞLEMLERİN NELERDEN İBARET OLDUĞU, EVRAKIN KAPIYA VE DİVANHANEYE ASILIP ASILMADIĞI BELİRTİLMEMİŞTİR. BUNA GÖRE DAVA DİLEKÇESİ VE DURUŞMA GÜNÜ USULÜNE UYGUN ŞEKİLDE TEBLİĞ EDİLMEDEN ( HUMK'MD.73 ) YARGILAMA YAPILMIŞ OLMASI ANAYASA İLE GÜVENCE ALTINA ALINMIŞ OLAN SAVUNMA HAKKINI ( AY.MD.36 ) ORTADAN KALDIRMIŞ OLDUĞUNDAN KARARIN SAİR HUSUSLARI İNCELENMEDEN BOZULMASINI GEREKTİRMİŞTİR

Dava dilekçesinde 52.079.500.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davada, davalı şirketin haksız işgali nedeniyle ecrimisil istenilmiş; mahkemece davanın esası hakkında kısmen kabul yönünde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar, davalı Ltd.Şirkete dava dilekçesi ve duruşma günü ile mahkeme kararı Tebligat Kanununun 35.maddesine göre tebliğ edilmiş ise de yapılan tebliğin usulsüz olduğu dikkate alınmamıştır. Nitekim, ticaret sicil müdürlüğünden alınan yazıda davalı şirketin tasfiye halinde olduğu ve tasfiye memuru atandığı ve de adresinin bildirildiği görülmesine rağmen, şirket adına tasfiye memuruna ( TK'md.12.Tebligat Tüzüğü md.17 gereğince ) tebligat yapılması gerekirken şirket adresine tebligat düzenlenmiştir.
Yapılan tebligat mevcut uygulama şekliyle de usulsüzdür. TK'md. 35 uyarınca yapılacak tebliğlerde ( Teb.Tüzüğünün 55.md.gereği ) tebliğ olunacak evrakın bir örneği eski adrese ait binanın kapısına, diğer parçası da tebliği yaptıran yargı merciinin divanhanesine asılmalı ve bu hususlar tebliğ memuru tarafından tebliğ evrakına işaretlenmelidir. Dosyadaki tebliğ evraklarında bu işlemlerin yerine getirildiğine dair bilgiye rastlanılmamıştır. Sadece "7201 sayılı tebligat kanununun 35.maddesine göre tebliğ edildi", "tebligat evrakı muhatabın adresine yapıştırıldı" denilmekle yetinilmiş, yapılan işlemlerin nelerden ibaret olduğu, evrakın kapıya ve divanhaneye asılıp asılmadığı belirtilmemiştir.
Buna göre dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeden ( HUMK'md.73 ) yargılama yapılmış olması Anayasa ile güvence altına alınmış olan savunma hakkını ( AY.md.36 ) ortadan kaldırmış olduğundan kararın sair hususları incelenmeden bozulmasını gerektirmiştir.
O halde davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebligat yapılarak savunma imkanı tanınmalı, taraf delileri toplanıp varılacak uygun sonuç çerçevesinde hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.05.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.