Mesajı Okuyun
Old 10-04-2010, 18:54   #5
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av. cafer özkan
Sayın Hades'in bakmanızı önerdiği tartışma idari para cezasıyla ilgilidir. Eğer konu para cezası değil de sözleşmeden doğan bir uyuşmazlık ise müvekkilinizle kurum arasındaki sözleşme bir özel hukuk sözleşmesidir ve görevli yargı yeri adli yargıdır. (Benzer bir davam bugünlerde Yargıtay'dan geçerek kesinleşti.)

Sayın Avukat Ali TÜRKER in belirttiğim
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...819#post394819
adresinde (benim de katıldığım) 13 no lu mesajı :

Alıntı:
Yazan Avukat Ali TÜRKER
Sayın meslektaşım, genel bir bilgi olsun. SGK ile özel kuruluşlar arasında yapılan akitler nedeniyle doğan uyuşmazlıların tamamı özel hukuk alanına girer ve görüm yeri adli yargı yerleridir. Burada dikkat edilmesi gereken şey, nizanın akitten doğup doğmadığıdır. SGK akte göre bir işlem yapmış ise, fesih, ceza-i şart uygulama gibi durumlarda duraksamanıza dahi gerek kalmadan görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu düşünebilirsiniz. Yalnız davanızı açar iken belirli bir kıymeti yoksa davanızın görevli mahkemesini belirlemek açısından izafi bir dava değerini dilekçenize yazmanızı öneririm.

Muarazanın men'i, akitten doğan anlaşmazlıkların mahkemeden giderimini içerir. Bir tarafın akti feshettiği durumlarda diğer taraf feshin yerinde olmadığını düşünüyor ve akti sürdürmek istiyor ise aradaki uyuşmazlığın mahekemece çözümünü talep eder.
Belirttiğiniz gibi feshin sonuçlarını dava sonuna kadar erteletmek için davanızı tedbir istemli açmalısınız. Tedbir talebiniz ret edilecek olur ise muarazanın men'i davasını kazanmanız halinde haksız fesihten doğacak olan tazminat hakkınız da olacaktır.
Yararlı olmasını dilerim. Selam ve saygılar...

Saygılarımla...