Mesajı Okuyun
Old 10-04-2010, 15:43   #3
Av.Olcay Pehlivanlıoğlu

 
Varsayılan

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu
1981/4-68 E., 1982/878 K.
Karar Tarihi: 10.11.1982

ÖZET: Azil amacıyla verilen ilanda kullanılan sözler itibariyle, davalının davacıyı (yan vekilini) küçük düşürmeyi amaçladığını vurgulayan bir durum mevcut değildir. Öte yandan deruhte edilen hukuki yardımın niteliği itibariyle olayımızda aşırı bir yola başvurulduğu da iddia edilemez. Çünkü bu tür azillerin kişilik haklarını ihlal ettiği kabul edilirse, o takdirde her azil olgusunun da bir oranda vekilin kişilik haklarını ihlal ettiği gibi bir sonuca varılır ki bu görüş katılmak mümkün olamaz. Mesela, vekilin azline noter, noterlikte çalışan bir çok personel, hakim, katip, davanının tarafları gibi bir çok şahıs muttali olmasına rağmen, bu tür azillerde hiçbir zaman vekilin kişilik haklarının ihlal edildiği kabul edilemez. Bu kuralın olayımızda da uygulanmasını engelleyen özel bir durum mevcut değildir. O halde, ilanın metni karşısında bu olayda hakkın kötüye kullanıldığı, azlin yayınlanmasında özel bir amaç güdüldüğü anlaşılamadığından ve bu yolda vaki azlin davalının kişilik haklarını ihlal etmesi de söz konusu olamıyacağından, davacının manevi tazminata ilişkin isteğinin reddine karar verilmek gerekirken, aksine düşüncelerle ve Borçlar Kanununun 49. maddesinin öngördüğü koşulların ne şekilde gerçekleştiği de izah edilmeksizin elli bin lira gibi fahiş bir manevi tazminata hükmedilmiş olması bozmayı gerektirir.