Merhaba,



Mesele eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilirse, aksi kararlaştırılmamışsa müteahhidin eseri bizzat imal etmesi gerekir,bu şart özellikle müteahhidin şahsi niteliklerinin ön planda olduğu sözleşmelerde daha katı yorumlanır, fakat özellikle inşaat sektöründe bunun mümkün olmaması sebebiyle müteahhidin yardım alması gerekmektedir, bu durumda yardım alınan kişinin, olayda boyacının, iş sahibi ile yani arsa sahipleri ile ilişkisinin hukuki niteliği ne olacak sorunu ortaya çıkmaktadır.



Öncelikle, müteahhidin işin belli kısımlarını başka birine devretmesi durumunda asıl müteahhit (bina yapımını üstlenen) ile alt müteahhit ( yani boya işini üstlenen) arasında asıl eser sözleşmesinden( bina yapımına yönelik eser sözleşmesi) bağımsız bir eser sözleşmesi(binanın boyanmasına yönelik bir eser sözleşmesi) meydana gelmektedir.

Binanın boyanmasına ilişkin bu sözleşmeye arsa sahipleri (kat malikleri) taraf değillerdir, bu nedenle boyacı edimine karşılık olarak arsa sahiplerinden bir talepte bulunamaz,



Kural olarak arsa sahipleri de boyacıdan işini yapması konusunda bir talepte bulunamazlar, bunun iki istisnası vardır, boyacının edimini arsa sahiplerine karşı ayrıca sözleşme ile taahhüt etmiş olması veya üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde bir sözleşme bulunması, ancak dikkat edilmeli ki bu durumlarda dahi boyacı arsa sahiplerinden bir talepte bulunamamakta sadece arsa sahiplerinin boyacıdan edimini ifayı isteme hakları ortaya çıkmaktadır.



Eğer boyacı edimini yerine getirmiyorsa ya da eserde ayıp mevcut ise asıl müteahhidin sorumluluğuna BK100. hükmüne göre gidilebilir, boyacı müteahhidin yardımcı kişisi sayılır.



Ayrıca müteahhidin, boyacının seçimi dolayısıyla özen borcuna aykırı davraması, yapılan boyanın ayıplı olması sebebiyle ayıba karşı tekeffül hükümlerince sorumlu olması da söz konusudur.

Bu durumda apartman sakinlerinin sorumluluğu olmaz düşüncesindeyim.

Umarım faydalı olur. Saygılarımla...