Mesajı Okuyun
Old 31-03-2010, 14:00   #2
para_doks

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşım,

Doktor hakkında açılan davada ileri sürülen hususların 'iftira suçunu' oluşturduğu, bu nedenle de iftira suçunun bağlı olduğu ceza zamanaşımının olaya uygulanması gerektiği düşüncesindeyim.

T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/3921
Karar: 2003/11714
Karar Tarihi: 10/14/2003
MANEV
İ TAZMİNAT DAVASI - HAKSIZ EYLEM NEDENİYLE TAZMİNAT TALEBİ - KARŞILIK DAVA - DAVACININ DİLEKÇESİNDE İFTİRA SUÇUNU İŞLEDİĞİ İDDİASI - ZAMANAŞIMI
ÖZET: Borçlar Yasasının 60/2. maddesine göre eylem suç oluşturuyorsa ceza zamanaşımı uygulanır. Dava konusu dilekçede belirtilen beyanları davacı iftira olarak nitelendirmiştir. İftira Türk Ceza Kanununa göre suç olduğundan ( TCK m. 285 ) ceza zamanaşımının uygulanması gerekir. İftira suçunun ceza zamanaşımı da 5 yıldır.
(818 S. K. m. 47, 60)
Dava: Davac
ı Nermin vekili vd. tarafından, davalı Vahap aleyhine 22.7.1993 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat, karşı davacı Vahap vekilleri tarafından karşı davalı Nermin aleyhine 1.10.1999 ve 10.11.1997 gününde verilen dilekçelerle manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına, davacı Vahap'ın birleşen davasının zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 16.7.2002 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı-karşı davacı Vahap vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 14.7.2003 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı-karşı davacı vekili geldi, karşı taraftan davacı-karşı davalı adına kimse gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
Karar: 1-Davacı Nermin tarafından davalı Vahap aleyhine 22.7.1993 tarihinde açılan ve 1993/178 Esasa kaydedilen davada istenen tazminatın hüküm altına alınmasına dair karara karşı temyiz itirazı bulunmadığından kararın bu bölümü temyiz inceleme konusu yapılmamıştır.
2-Davalı-karşı davacı Vahap'ın 10.11.1997 tarihinde açtığı ve 1997/257 Esasa kaydedilerek daha sonra eldeki dava dosyasıyla birleştirilen davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı-karşı davalının dava dilekçesinde kişilik haklarına saldırıldığını iftira attığını belirterek manevi tazminat istemiştir. Yerel mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı Vahap vekilince temyiz edilmiştir.
Borçlar Yasasının 60/2. maddesine göre eylem suç oluşturuyorsa ceza zamanaşımı uygulanır. Dava konusu dilekçede belirtilen beyanları davacı iftira olarak nitelendirmiştir. İftira Türk Ceza Kanununa göre suç olduğundan ( S. K. m. 285 ) ceza zamanaşımının uygulanması gerekir. İftira suçunun ceza zamanaşımı da 5 yıldır. Davaya konu dilekçe tarihi ise 15.7.1993 tarihli olup 22.7.1993 tarihinde hakimce havale edilmiştir. Eldeki dava ise 10.11.1997 tarihinde açılmış olup ceza zamanaşımı dolmamıştır. O halde mahkemece işin esasının incelenmesi gerekir. Bu yönün gözetilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda 2 nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA ve temyiz eden davalı-karşılık davacı vekili için takdir olunan 275.000.000 lira duruşma avukatlık ücretinin davacı-karşılık davalıya yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14.10.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.