Mesajı Okuyun
Old 26-03-2010, 18:43   #4
Av.Hülya Büyükoğlu

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas: 2007/925
Karar: 2008/9359
Tarih: 11.07.2008

ÖZET: Davacıların murisinin kullandığı araçla tam kusurlu olarak tek taraflı kaza sonucu ölümü nedeniyle, davacıların talep ettikleri destekten yoksunluk tazminatından işletenin ve dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenmiş Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının sorumlu tutulması mümkün değildir.
(2918 sayılı Trafik K. m. 85, 91, 92)

KARAR METNİ:
Taraflar arasında görülen davada (İstanbul İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce verilen 28.04.2006 gün ve 2003/865-2006/166 s. kararın Yargıtayca tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve bütün belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi yapılan aracın müvekkillerinin murisi Yaşar yönetimindeyken geçirdiği kaza neticesinde müvekkillerinin anne ve babalarının hayatlarını kaybettiğini, destek zararları bulunduğunu, davalı sigorta şirketinin teminatı ödemediğini ileri sürerek, 36.000 YTL'nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı G... D... Sigorta A.Ş. vekili, genel şartlar 3/c maddesi uyarınca işletenin eşinin, usul ve füruuna gelen zararların teminat dışında kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacıların destek zararları bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile toplam 14.646,88 YTL'nin davalı sigorta şirketinden tahsiline, sair davalı hakkındaki davanın vazgeçme sebebiyle reddine karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Dava, trafik kazası sonucu sürücü ve eşinin ölmesi sebebiyle desteğinden yoksun kalanların zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

Mahkemece davalı sigorta şirketinin acentesi hakkındaki davanın feragat sebebiyle reddine, sair davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bilindiği gibi Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası KTK'nın 91/1. maddesi uyarınca işletenlerin aynı Kanun'un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanması için yaptırılması zorunlu bir sigorta türüdür. KTK'nın 85/1. maddesinde ise bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde araç işleteninin bu zarardan sorumlu olacağını öngörmüştür. Yani TTK.nun 91. maddesine göre zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı, işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunu belli limitler içerisinde üzerine almış bulunmaktadır. Sigortacının bu kapsamdaki sorumluluğunu sınırlayan aynı Yasa'nın 92. maddesinde araç sürücüsünün bu kapsam dışında kaldığına ait hüküm bulunmadığı gibi, genel şartlarda da bu yolda bir sınırlama getirilmemiştir. O durumda sürücünün ölümü sebebiyle işletenin ve onun sigortacısının sorumluluğu ilke olarak benimsenmelidir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, zarar verici bir olay sonucu ölen sürücünün ekonomik desteğinden yoksun kalanların uğradıkları zarar ölen sürücünün değil, destekten yoksun kalanların, bir başka ifadeyle işletene göre üçüncü kişi konumunda olanların üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yoluyla meydana gelen zarardır ve destekten yoksun kalanlar bu zararlarının tazmini için zarar sorumlusundan istemde bulunabilirler. Ancak, yansıma yolu ile zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin kendilerine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olabilmeleri hukuken mümkün bulunmayıp, sürücünün ve dolayısıyla destek tazminatında bulunanların kendi kusurlarından yararlanamayacak olmalarına, bu itibarla işletenin destek sağlayan kişiye karşı öne sürebileceği def'ileri destekten yoksun kalanlara karşı da ileri sürebilecek olmasına göre, işleten zararın oluşumunda sürücünün de birlikte kusurlu olduğunu ileri sürerek, Borçlar Kanunu'nun 44/1. maddesi gereğince tazminatın, sürücünün kusuru oranında indirilmesini isteyebilir. Açıklanan bu ilkeler karşısında, trafik kazası sonucu ölen sürücünün desteğinden yoksun kalanların sorumluluk sigortacısına yöneltebilecekleri yansıma yoluyla oluşan zararla ilgili tazminat istemlerinin tutarı işletene karşı ileri sürebilecekleri tutar kadardır. Dairemizin son uygulaması bu yöndedir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava konusu olayda, davacıların murisi Yaşar'ın kullandığı araçla tam kusurlu olarak tek taraflı kaza sonucu ölümü sebebi ile davacıların talep ettikleri destekten yoksunluk tazminatından işletenin, dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenmiş Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının sorumlu tutulması mümkün olmadığı halde, sürücü Yaşar'ın ölümü sebebi ile bir kısım davalılar yararına destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarda (1) no.lu bentte açıklanan sebeplerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) no.lu bentte açıklanan sebeplerle hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak: YKD Eylül-2008 Sf : 1765






T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas: 2003/269
Karar: 2003/6111
Tarih: 09.06.2003
ÖZET: 1- Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne ya da yaralanmasına sebep olursa işleten meydana gelen bu zarardan sorumlu olacaktır.
2- Somut olayda, davacıların davalı sigorta şirketine davadan önce ihbarda bulunup bulunmadığının tespiti ile davadan önce ihbar var ise Karayolları Trarfik Yasası 99. maddesine göre temerrüt tarihinin belirlenmesi, ihbar bulunmadığı taktirde davalı sigorta şirketinin bu dava ile temerrüde düştüğünün kabulü ile dava gününden itibaren temerrüt faizi tatbiki gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
(2918 sayılı Trafik K. m. 85, 91, 92, 99)
KARAR METNİ:
Taraflar arasında görülen davada Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesi´nce verilen 24.10.2002 gün ve 2002/120 - 2002/117 s. kararın Yargıtay´ca tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve bütün belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı tarafından zorunlu trafik sigortası yapılan aracın sürücüsü olan müvekkilleri murisinin meydana gelen kaza neticesinde hayatını kaybettiğini ileri sürerek, poliçe teminatı olan 11.000.000.000.TL.nın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, kazanın poliçe teminatı dahilinde gerçekleştiği, davacılara bir ödeme yapılmamış olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı şirkete zorunlu trafik sigortası ile sigortalı araçta sürücü olarak bulunan davacılar murisinin meydana gelen trafik kazası neticesinde kendisinin ölümü sonucu onun desteğinden yoksun kalan kalanların aracın işleteninden dolayısıyla onun hukuki sorumluluğunu üzerine alan sigortacıdan sigorta tazminatı isteyip, isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Bilindiği üzere, zorunlu trafik sigortasında sigortacı, 2918 S. Karayolları Trafik Yasasının 91.maddesiyle, işletenin aynı kanunun 85/1.maddesinde ön görülen hukuki sorumluluğunu üzerine almış bulunmaktadır. Anılan maddeye göre ise, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına sebep olursa işletenin bu zarardan sorumlu olacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır. Sigortacının bu kapsamdaki sorumluluğunu sınırlayan aynı Yasa´nın 92.maddesinde araç sürücüsünün bu kapsamın dışında kaldığına ait hüküm bulunmadığı gibi, sigorta poliçesi genel şartlarında da bu yolda bir sınırlama getirilmemiştir. O durumda sürücünün ölümü sebebiyle sigortacının sorumluluğu ilke olarak benimsenmelidir.

Esasen doktrinde de sürücü ve yardımcılarının işletene karşı tazminat isteminde bulunabilecekleri dolayısıyla onun sigortacısının da sorumlu olması gerektiği kabul edilmektedir. (Bkz.Dr.S.Arkan, Sigorta Hukuk Dergisi,C.1,sayı 3-4, Sh.268; Ç.Aşçıoğlu, Trafik Kazalarında Hukuki Sorumluluk ve Tazminat Davaları, Ank. 1989, sh. 86 vd.)

Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, sürücünün kendi kusurundan yararlanmaması gerektiğidir. Bir başka deyişle, sürücünün kazadaki kusur oranı belirlenerek kendi kusuru dışında kalan kusur oranına göre poliçe teminatından yararlanması mümkündür.

Bu ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde meydana gelen kaza tek taraflı trafik kazası olması sebebiyle bütün kusurun sürücüde olduğu düşünülebilir ise de, kaza tesbit tutanağı incelendiğinde kazaya aracın sağ arka lastiğinin patlamasının neden olduğunun belirtildiği, bu hususun işletenin sorumluluğunu gerektiren bir işletme kusuru olması sebebiyle kazanın gerçek nedeninin araştırılarak sürücünün kusur oranının belirlenmesi gerekmektedir.
O durumda mahkemece sigortalı araç sürücüsü olan davacılar murisinin olaydaki kusur oranının tesbit ettirilerek hasıl olacak sonuca göre yukarda açıklanan ilkeler gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.

2-Bunun yanında, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesinde yazılı bulunan sigorta bedeli her halükarda ödenmesi gereken bir miktar olmayıp, davacıların ölüm sebebiyle destekten yoksun kalıp kalmadıklarının ve miktarının belirlenmesi ve sigorta poliçesi limiti dahilinde kalıyorsa tamamına, sigorta limitini aştığı taktirde limit dahilinde kalan kısmının tazminat olarak ödenmesi gerekmektedir.
O durumda mahkemece yukarda anılan ilkeler doğrultusunda gerçek zarar araştırması yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi de doğru görülmemiştir.

3-Son olarak, 2918 S. Karayolları Trafik Yasasının 99.maddesine göre davacıların davalı sigorta şirketine davadan önce ihbarda bulunup bulunmadığının tespiti ile davadan önce ihbar var ise anılan maddeye göre temerrüt tarihinin belirlenmesi, ihbar bulunmadığı taktirde davalı sigorta şirketinin bu dava ile temerrüde düştüğünün kabulü ile dava gününden itibaren temerrüt faizi tatbiki gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik incelemeye dayalı olarak davalı sigorta şirketinin kaza gününden itibaren faizle sorumlu tutulması da doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarda 1, 2 ve 3 numaralı bentlerde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine,09.06.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak: Corpus