Mesajı Okuyun
Old 26-03-2010, 08:51   #11
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Ancak, idarenin kamu gücünü kullanrak tesis ettiği bu işleme karşı idari yargıda dava açılabilmeli diye düşünüyorum" demişsiniz.
"Disiplin soruşturmasına konu olan memurun amiri tarafından,denetim elemanı yada muhakkik atanarak soruşturma yapılır.Soruşturmayı yapan kişi memurun üstü olmak yada müfettiş olmak durumundadır.Yazdığı rapor bağlayıcı degildir.Teklif eder üst amir red,alt cezayı yada teklif edilen cezayı verir.Takdir yetkisini kanun koyucu bizzat atamaya yetkili amirine vermiştir.Yani mahkeme yetkili amirin yerine gecip işlem tesis edemez.Ancak soruşturma raporuna bakar eğer soruşturmayı yapan muhakkik veya müfettişin raporunda bulunan belge bilgi veya dellilerin karartılması yada muhakkikin veya müfettişin görevini yapmadığı kanısına varırsa Görevi kötüye kullanma TCK 257Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır hükmü gereği işlem yapılacaktır.


Kanaatimce idarenin tüm işlemleri idari yargı denetimine tabi olmalıdır. Bu hukuk Devletinin gereğidir. Bu nedenle DMK.m.134 ve 135 i bu şekilde yorumlayarak ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin işlemin iptaline karar verilebilmelidir. Danıştay dava açma hakkının sadece hakkında soruşturma açılan kişiye ait olduğunu düşünüyor olabilir ama benim kanaatim aksi yönde...

Hazırlık işlemleri ve kesin ve yürütülebilir olmayan işlemler idari yargı denetimine tabi olmaması doğaldır zira idari işlem icrai niteliğe dönüşmemiştir. Bu nedenle müfettiş raporu ya da inceleme raporu dava konusu edilemez. Aynı şey adli yargıda olsaydı "hukuki yarar" yok derdik.

Ancak olayda idare kesin ve sonuç doğuracak şekilde bir karar veriyor. Tabi disiplin işlemi idare ile ajanı arasındaki bir iç ilişkidir bu nedenle üçünçü kişinin menfaat ihlali olmamıştır şeklinde düşünülebilir ama kanatimce kamu tüzel kişiliği yaptığı her işlemde kamu gücünün kullanımı söz konu olduğundan (olayda devlet memurluğunu kullnarak şikayetçiyi rahatsız etme durumu da söz konusu olabilir) şikayetçinin de menfaati vardır ya da olmalıdır, diye düşünüyorum.