Mesajı Okuyun
Old 16-03-2010, 16:26   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
8.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/341
Karar: 2004/1147
Karar Tarihi: 26.02.2004

TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI - KAZANMAYI SAĞLAYAN ZİLYETLİĞİN 20 YILDAN FAZLA SÜRE İLE SÜRDÜRÜLMÜŞ OLMASI GEREĞİ - TAŞINMAZIN TESCİL EDİLDİĞİ TARİHE KADAR KAZANMA KOŞULLARININ OLUŞMAMIŞ OLMASI

ÖZET: Uyuşmazlıkta kazanmayı sağlayan zilyetliğin dava konusu taşınmazın tapuya tescil edildiği tarihe kadar 20 yıldan fazla süre ile sürdürülmüş olması gerekir. Somut olayda zilyetliğin başladığı tarihten taşınmazın belediye adına tapuya tescil edildiği tarihe kadar kazanma koşulları ve süresi geçmemiştir. Davacı temyiz dilekçesinde zilyetliğinin 1968 yılında başladığını açıklamış ise de bu tarihten itibaren de 20 yıllık süre geçmemiş olmaktadır.

(4721 S. K. m. 713)

Dava: Ömer Yüke ile Hazine ve Keçiören Belediye Başkanlığı aralarındaki dava hakkında Ankara 27. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 17.04.2003 tarih ve 127/355 sayılı hükmün Dairenin 10.11.2003 gün ve 7389/7325 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davacı tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili tarafından Keçiören Belediye Başkanlığı ve Hazine aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin hüküm davacı vekilinin temyizi üzerine Dairece onanmıştı. Davacı süresinde vermiş olduğu karar düzeltme dilekçesi ile onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün bozulmasını istemiştir.

Davacı, 24.08.2000 günlü dava dilekçesi ile 20-25 yıldan bu yana zilyetliği altında bulunan, üzerinde bina inşa etmek suretiyle tasarrufunu sürdürdüğünü açıklayarak dava konusu parselin tapu kaydının iptal ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Dava konusu 31191 ada 9 parselin esası 3763 ada 1 parseldir. 1 parsel de 30.05.1986 tarihinde ifrazen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı adına tescil edilmiş, 14.06.1988 tarihinde Keçiören Belediye Başkanlığına tapuda devir edilmiştir. Bu tür uyuşmazlıklarda kazanmayı sağlayan zilyetliğin dava konusu taşınmazın tapuya tescil edildiği tarihe kadar 20 yıldan fazla süre ile sürdürülmüş olması gerekir. Somut olayda zilyetliğin başladığı tarihten taşınmazın belediye adına tapuya tescil edildiği tarihe kadar kazanma koşulları ve süresi geçmemiştir. Davacı temyiz dilekçesinde zilyetliğinin 1968 yılında başladığını açıklamış ise de bu tarihten itibaren de 20 yıllık süre geçmemiş olmaktadır. Mahkemece taşınmazın imar uygulaması sonucu tapuda kayıtlı bir yer olduğu, imar uygulaması ile ilgili konularda idari yargı yerinde dava açılması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kural olarak, imar uygulaması geçen yerlerde iptal ve tescile karar verilebilmesi için tescilin esası olan imar işleminin iptali gerekir ise de somut olayda taşınmaz değişmediğine göre iptal cihetine gidilmeksizin iptal ve tescil istenilebilir. Mahkemenin gerekçesi yerinde değil ise de yukarıda yapılan açıklamalar karşısında hüküm sonucu itibariyle doğru olmaktadır.

Sonuç: Bu nedenle davacının karar düzeltme isteği yerinde bulunmadığından REDDİNE ve anılan kanunun 442. maddesi uyarınca takdiren 111.405.000. lira para cezası ile aşağıda müfredatı yazılı 16.100.000. lira peşin harcın red harcına mahsubu ile kalan 4.500.000. liranın karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye irad kaydına 26.02.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları