Mesajı Okuyun
Old 05-03-2010, 23:58   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat.derviş.yıldızoğlu
Bayan müvekkil, evlenmeden önce kendisine 120.000 TL'lik bir ev alıyor. Kendisi öğretmenlik yapıyor. Daha sonra kendisi gibi öğretmen olan eşiyle tanışıyor ve evleniyorlar. Derken müvekkile ait evde yaşamaya başlıyorlar. Evliliklerinden belli bir müddet geçtikten sonra eşi, müvekkile şiddet uygulamaya başlıyor. Bunun üzerine müvekkil de bize başvurarak boşanmak istedi. Biz de eşine karşı boşanma davası açtık. Boşanma davasını açtığımız zamanlarda, müvekkilin eşinin kardeşi, müvekkile karşı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla 120.000 TL'lik takibe geçmiş ve takip 120.000 TL'lik senede dayanmaktadır. Müvekkil böyle bir senedi imzalamadığını ve imzanın kendisine ait olamayabileceğini belirttince, hemen İcra Hukuk Mahkemesi'nde borca ve imzaya itiraz ettik. Takibin alacaklısı görünen, müvekkilin eşinin kardeşi 19 yaşında bir öğrencidir. Bu sebeple 120.000 TL'lik bir alacağa sahip olması söz konusu değildir. Burada asıl amaç, müvekkilin eşinin, evi müvekkilden bu yolla alma gayretidir. Biz tüm bu vakıaları açtığımız imzaya itiraz davasında ileri sürdük.
Bu arada müvekkil, senedin nereden geldiğini araştırırken, aynı zamanda müvekkilin eşinin akrabası olan bir beyaz eşya dükkanında borçla eşya alınmış ve müvekkil burada bu borca ilişkin olarak boş bir senede imza atmıştır (Genelde burada alışverişler bu şekilde yapılıyor) Müvekkilin bu beyaz eşya dükkanıa da çok cüzi bir borcu kalmıştır. İşte bu durumu fırat bilen müvekkilin eşi, borcu kapatmak istediği bahanesiyle beyaz eşya dükkanına gelerek, cüzi olan borcu ödeyerek senedi alıyor ve kardeşi adına 120.000 TL yazarak senedi kardeşi adına icraya veriyor. Daha sonra olayın içeriğini anlayan beyaz eşyacı, bu hususta lehimize mahkemede tanıklık edeceğini söylemektedir. Şimdi sorum şu;
1-Beyaz eşyacıyı, açmış olduğumuz borca ve imzaya itiraz davasında tanık olarak dinletirsek, takibi durdurma ya da davayı kazanma imkanımız olur mu? Ya da bu ancak davalının muvafakatına mı bağlıdır?
2-Borca ve imzaya itiraz ettiğimiz bu davada, tanık dinletme talebimiz iddianın genişletilmesi anlamına gelir mi ya da bu duruma göre imza müvekkile ait olduğuna göre %40 tazminata mı mahkum oluruz.
3-Bu konuda, alacaklı olarak görünen kişi ve müvekkilin eşi hakkında TCK 156'ya göre, bedelsiz senedi kullanmaktan suç duyurusunda bulunabilir miyiz?
Bayağı uzun oldu ama bu noktada gerçekten değerli görüşlerinize ve yardımlarınıza ihtiyacım var. Şimdiden göstermiş olduğunuz ilgi ve emek için çok çok teşekkür ederim. Saygılarımla...

Kanaatimce İcra Hakimliği detaya giremez. imzanın borçluya ait olup olmadığına bakar.

Menfi tespit Davası açmanızı ve bu davada senedin hile ile elde edildiğini ve içeriğinin sahte olduğunu iddia ve iptalini talep edin. Burada senedin gerçek lehdarını da tanık olarak dinletin derim. HUMK.317 uyarınca sahtelik iddiası temelinde mahkeme teminatsız da tedbir kararı verebilir.

Sahtecilik nedeniyle suç duyurusunda bulunmanız belki de davanın daha çabuk bitmesine vesile olabilir.