Mesajı Okuyun
Old 04-03-2010, 14:35   #2
kapbana

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat_A.K.
Öncelikle herkese iyi günler diliyorum. Bugün girmiş bir duruşmada, karşı taraf davayı takip etmiyor, vekili de yok. Ben delil listesini ve tanık isim, adreslerini süresinde sundum, bugün de tanıklarımızı hazır edip dinlettim. Ama son olarak davacı vekilinden diyecekleri sorulunca, karşı taraf delillerini süresinde sunmamıştır, kesin mehil verilsin dedim. Hakim de ara kararla, karşı tarafa tebligat gönderilmesine, duruşma gününün de belirtilmesine, benim cevaba cevap dilekçemin de eklenmesine, tebliğden itibaren 15 günlük kesin mehil verilmesine, masrafın da davacı tarafça karşılanmasına karar verdi. Şimdi bu durumda duruşmaya gelmeyen bir kimseye yeniden duruşma gününün tebliği mantıksız değil midir? Bu beyanımla sanki aleyhe bir durum yarattım. O kimse duruşmaya belki de hiç girmeyecekken, dilekçe gidince büyük bir ihtimalle (hatta kesin) 2 tanık da o getirecektir. Şimdi bu durumdan nasıl kurtulabilirim? Masraf yatırmasam ve karşı tarafa da tebliğe çıkartmasam, (o kişi zaten duruşmalara katılmıyor ama kendisine tebligat gidince cevap gönderiyor sadece) ne olur? Ya da yapılabilecek birşey var mı bu aşamada? Dava gayet olumlu giderken, karşı taraf da bizim aleyhimize tanık getirirse, belki de kazanılacak bir dava farklı bir sonuca gidecek. Yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkürler...

Saygılar...
Sayın "Avukat_A.K."
Sorunuz aklıma başka bir soru getirdi:

Delillerini bildirmesi için davalı tarafa süre verilmesini siz istemişsiniz. Hakim de sizin talebinizi yerine getirmek üzere ara kararında karşı tarafa kesin süre vermiş ve bu nedenle de masrafları size yüklemiş. Şimdi sonraki duruşmaya kadar bu masrafları yatırmaz iseniz Avukatlık Kanunu md. 62 anlamında sorumluluğunuza sebep olur mu?

Görevi kötüye kullanma:
Madde 62 - (DE
ĞİŞİK MADDE RGT: 08.02.2008 RG NO: 26781 KANUN NO: 5728/333) (KOD 1)
Bu Kanun ve diğer kanunlar gereğince avukat sıfatı ile veya Türkiye Barolar Birliğinin yahut baroların organlarında görevli olarak kendisine verilmiş bulunan görev ve yetkiyi kötüye kullanan avukat Türk Ceza Kanunu'nun 257 nci maddesi hükümlerine göre cezalandırılır.