Mesajı Okuyun
Old 03-03-2010, 16:23   #6
Av.Ali GÖKBAYRAK

 
Varsayılan

Bana göre, maalesef bunun kesin ve kısa bir çözüm yolu yok. Ben de benzer problemi yaşamış ve her defasında, her yıl için ayrı ayrı tespit davaları açmak zorunda kalmıştım. Ama işin güzel tarafı, davalar lehimize sonuçlandığı için, avukatlık ücreti bakımından, ben müvekkilimden daha karlı çıktım. Tahliye meselesine gelince; kiracı kira bedelini düzenli olarak yatırıyor ve bunu belgeleyebiliyor ise, kira süresinin sonunu beklemek daha akılcı bir çözüm yolu. Aksi halde ihtiyaç nedenine dayalı tahliye davası açmanız gerek. Bu durumda hem tahliye şartlarının oluşup oluşmadığı tartışılacak, üstelik kiracıyı tahliye ettikten sonra taşınmazı bir başkasına kiraya veremeyecek, hem de kira tespit davası bile bir yıldan fazla sürdüğüne göre, böyle bir tahliye davası iki yıla yakın bir zamanda sonuçlanacak, dolayısıyla kira süresinin bitimine az bir zaman kalacak. Kiralayan taşınmazı bir başkasına devretse, bu kez de ihtardan sonra 6 ay bekleyecek, daha sonra tahliye davası açacak, bu davanın sonuçlanması da iki yıla yakın bir süre alır ise yine kısa bir çözüm yolu olmayacak. Sonuç olarak bana göre, adamın belirlediği enflasyon üzerinden yapılan artışa göre kira parasını alıp, her yıl için ayrı ayrı tespit davası açmak ve kira süresinin sonunda tahliye'ye dayalı icra takibi yapmak en mantıklısı. Üstelik tespit davaları lehinize sonuçlanır ise hem müvekkilinizin bir zararı olmayacak (kira farklarını tahsil ederse), hem de kiracı avukatlık ücretleri, yargılama giderleri vs... nedeniyle zarar görecek ve pişman olacaktır.