Mesajı Okuyun
Old 24-02-2010, 12:06   #15
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Afşin Burak,

Belediyelerin kamu hizmetine özgülenmiş malları ile yine Belediyeler kanunu gereği kamu hizmeti ayrılan gelirleri haczedilemez.1580 SK. 19. madde eski yeni 5393/15

Ancak,Belediyeler,özellikle borç yükü fazla olan belediyeler kamu hizmeti gereği olsun olmasın böyle bir haciz uygulamasını engellemek üzere tüm mallarını kamu hizmetine tahsis edilmiş olduğu şeklinde aldıkları bir kararla engellemeye çalışmakta ve uygulanan ilk haciz,kamu hizmetine özgülümü itirazı ile karşılaşmaktadır.

kamu hizmetine tahsiste önemli olan,fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığıdır.Bu nedenle,üzerinde bir tahsis kararı mevcut olsa dahi,fiilen kamu hizmetinde kullanılmayan örneğin belediye başkanı makam menkulleri,belediyenin içindeki klimalar,belediye başkanının kullandığı makam otomobili,fiilen kamu hizmetinde kullanılmayan belediyeye ait gayrımenkullerin haczi mümkündür.

Yine,idare mahkemesinde bu tahsis kararı aleyhine iptal davası açılabilir.

Ben,belediye makam aracı ile belediye gayrımenkullerini ayrıca belediye başkanının makam odasındaki menkulleri haczettirmiştim.Sorun çözüldümü?Hayır Çünkü alacağın miktarı epey yüklü idi.

Aşağıda yargıtay kararları doğrultusunda işlem yapmanızı öneriyorum.Ancak hiç bir belediye başkanı makam menkullerinin muhafaza altına alınmasını kabul etmeyecek en azından anlaşma yolu arayacaktır.

Saygılarımla


T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/12887

K. 2007/16933

T. 25.9.2007

• BELEDİYEYE AİT MALLARIN HACZİ ( Haczedilmezlik Şikayetinin Kabul Edilebilmesi - Mahcuzların Kamu Hizmetinde Fiilen Kullanılması Gereği/Kamuya Tahsis Kararı Alınmasının Sonuca Etkisi Bulunmadığı )

• HACZEDİLMEZLİK ( Mahcuzların Kamu Hizmetinde Fiilen Kullanılması Gereği/Kamuya Tahsis Kararı Alınmasının Sonuca Etkisi Bulunmadığı - Belediye Malları )

• KAMUYA TAHSİS KARARI ( Belediye Mallarının Haczi/Mahcuzların Kamu Hizmetinde Fiilen Kullanılması Gereği - Kamuya Tahsis Kararı Alınmasının Sonuca Etkisi Bulunmadığı/Haczedilmezlik )

5393/m. 15/son


ÖZET : Mahkemece haczedilen belediyeye ait araçlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığı belirlenmelidir. Haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde ( fiilen ) kullanılması gerekli olup, kamuya tahsis kararı alınmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır.
DAVA : Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Şikayet konusu yapılan haciz 10.01.2007 tarihli olup, bu tarih esas alınıp olaya uygulanması gereken 5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesinde "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri şartlı bağışlar ve kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez." hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan, yine bu maddeye göre haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde ( fiilen ) kullanılması gerekli olup, kamuya tahsis kararı alınmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır.
Somut olayda borçlu Belediye haczedilen araçların kullanım durumlarına ilişkin 02.06.2005 tarihli Belediye Meclis kararı sunmuş olup, mahkemece haczedilen araçlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadıkları tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA , 25.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/21648

K. 2006/24842

T. 26.12.2006

• BELEDİYE MALLARININ HACZİ ( Haczedilmezlik Şikayetinin Kabul Edilebilmesi İçin Belediyeye Ait Mahcuzların Fiilen Kamu Hizmetinde Kullanılması Gereği )

• HACZEDİLEN BANKA HESABINA AİT KAYITLARIN GETİRTİLMESİ ( Gerektiğinde Keşif Yapılarak Haczedilen Taşınmazların Fiilen Kamu Hizmetinde Kullanılıp Kullanılmadıkları Araştırılması Gereği - Haczedilmezlik Şikayeti )

• HACZEDİLEN TAŞINMAZLARIN FİİLEN KAMU HİZMETİNDE KULLANILMASI ( Kullanılıp Kullanılmadıkları Araştırılması Gereği - Haczedilmezlik Şikayeti )

• HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ ( Kabul Edilebilmesi İçin Belediyeye Ait Mahcuzların Fiilen Kamu Hizmetinde Kullanılması Gereği )

• KEŞİF ( Keşif Yapılarak Haczedilen Taşınmazların Fiilen Kamu Hizmetinde Kullanılıp Kullanılmadıkları Araştırılması Gereği - Belediye Mallarının Haczi )

5393/m.15/son


ÖZET : Haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için Belediyeye ait mahcuzların fiilen kamu hizmetinde kullanılması gerekir.
Haciz tarihi itibariyle 5272 sayılı Belediye Kanununun 15/son maddesinin uygulanması gereken olayda, mahkemece, duruşma açılıp haczedilen banka hesabı ile ilgili kayıtlar ve hesap ekstresi bankadan getirtilmeli, bu hesaba yatırılan paraların nitelikleri incelenmeli, Belediyeden bilgi ve karar istenmeli, gerektiğinde keşif yapılarak haczedilen taşınmazların fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadıkları araştırılmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 23.06.2006 ve 31.08.2006 haciz tarihleri esas alınıp olaya uygulanması gereken 5272 sayılı Belediye Kanunu, Anayasa Mahkemesi tarafından 18.01.2005 tarih ve 2004/118 E. 2005/8 K. sayılı kararla iptal edilmiş ve iptal kararı 13.04.2005 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanmıştır. Anayasa Mahkemesi'nce 6 aylık süre sonunda iptal kararının yürürlüğe gireceği hükme bağlanmış, hacizle ilgili aynı hükümleri taşıyan 5393 sayılı Yasa ise 13.07.2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu durumda haciz tarihi itibariyle olayda anılan Yasa'nın 15/son maddesinin uygulanması zorunludur. Bu maddeye göre haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde ( fiilen )kullanılması gerekli olup gerekçede yer verilen kamuya tahsis kararı alınmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır.
O halde, Mahkemece öncelikle duruşma açıldıktan sonra haczedilen banka hesabı ile ilgili kayıtlar ve hesap ekstresi bankadan getirtilmeli, bu hesaba yatan paraların nitelikleri incelenmeli, Belediyeden bilgi ve karar istenmeli ve taşınmazlar yönünden de gerektiğinde keşif yapılarak fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadıkları araştırılmalı, yukarıda açıklanan yasa hükmü gereğince bir sonuca ulaşılmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nın 366. ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 26.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/4076

K. 2005/7499

T. 7.4.2005

• HACZİ KABİL OLMAYAN MALLAR ( Belediyenin Borçları - Kendiliğinden Kamuya Tahsisli Niteliğindeki Taşınır ve Taşınmaz Malların Hiçbir Şekilde Haczedilemeyeceği )

• KAMUYA TAHSİSLİ MALLAR ( Taşınmaz ve Menkul Malların Haciz Tarihinden Sonra Encümen Kararıyla Tahsis Edilmesi - Davacı "Borçlu" Belediyenin Şikayetinin Reddi Gereği )

• HACİZ SONRASI MAHCUZUN KAMUYA TAHSİSİ ( Belediye Encümen Kararıyla - Davacı "Borçlu" Belediyenin Şikayetinin Reddi Gereği )

• DOSYA BORCUNUN TAHSİL EDİLMİŞ OLMASI ( Takip Durdurulmadığı İçin İşin Esasının İncelenmesini Engellemeyeceği - Mahkemece Verilecek Kararın İçeriğine Göre Memurlukça Sonradan Bu Paranın Alacaklıdan Geri Alınabileceği )

2004/m. 361

1580/m. 19/7

6183/m. 1


ÖZET : Belediyenin "Kendiliğinden kamuya tahsisli" niteliğindeki taşınır ve taşınmaz malları hiçbir şekilde haczedilmez. Belediye encümeni kararıyla kamuya tahsisli mallarda ise; dava konusu taşınmaz ve menkul mallar haciz tarihinden sonra encümen kararıyla kamuya tahsis edildiğine göre bu mallar hakkında davacı ( borçlu ) belediyenin şikayetinin reddi yerindedir.
Somut olayda takip durdurulmadığı için dosya borcunun tahsil edilmiş olması işin esasının incelenmesini engellemez. Zira Mahkemece verilecek kararın içeriğine göre İİK.'nun 361. maddesi gereğince memurlukça sonradan bu paranın alacaklıdan geri alınması mümkün olacaktır.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlu vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
1580 Sayılı Belediye Kanununun 19/7. maddesi gereğince belediyelerin ( umuma ait akar olmayan açık ve kapalı mahalleri ) ve ayrıca ( belediyelere yasalarla verilen paylar ile vergi resim ve harçlar ) belediyelerin 6183 Sayılı Yasa hükümlerine göre tahsili gereken borçları dışında haczedilemez. Ayrıca, belediye encümeni tarafından kamuya tahsisine karar verilen belediye mallarının da idari nitelikteki bu karar kaldırılmadığı sürece haczi mümkün değildir. Bundan başka yine belediyelerin "kendiliğinden kamuya tahsisli" taşınır ve taşınmaz mallarının kamuya tahsis kararına gerek bulunmadan haczedilemeyecekleri yerleşik Yargıtay İçtihatları ile kabul edilmiştir. Bu durumda 5302 nolu icra dosyasında haczedilen menkullerden fotoğraf makinası, klima ve bilgisayarın haciz tarihi kamuya tahsis tarihinden önceye ilişkin bulunduğu ve mahcuzların kendiliğinden kamuya tahsisli nitelikte olmadığı da gözetilerek, mahkemece anılan mallar hakkındaki şikayetin reddi yasaya uygundur. Ancak, ( birleştirilen Mersin 3. İcra Mahkemesinin 2004/640 sayılı dosyasında şikayet konusu edilen Ziraat Bankasındaki haciz 9.9.2004, araçların haczi ise 9.8.2004 tarihini taşıyıp bu hacizler 9.4.2004 tarihli kamuya tahsis kararından sonraya aittir. Gayrimenkul haczi ise tahsis kararından önce olmakla beraber yerin kendiliğinden kamuya tahsisli olup olmadığı araştırılmamıştır. )
Somut olayda takip durdurulmadığı için dosya borcunun tahsil edilmiş olması işin esasının incelenmesini engellemez. Zira Mahkemece verilecek kararın içeriğine göre İİK.'nun 361. maddesi gereğince memurlukça sonradan bu paranın alacaklıdan geri alınması mümkün olacaktır.
O halde birleştirilen dosya ile ilgili olarak şikayetin esası hakkında karar verilmemesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 7.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/15996

K. 2005/20551

T. 21.10.2005

• HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ ( Süreye Tabi Olduğu )

• SÜRESİZ ŞİKAYET HALLERİ ( Belediyelerin İller Bankası Payı Vergi Resim ve Harçları Cenaze Arabası Çöp Arabası Ambulans ve İtfaiye Aracı Gibi Niteliği Gereği Kendiliğinden Kamuya Tahsisli Malların Haczi Halinde Şikayet )

• KAMUYA TAHSİSLİ MALLARIN HACZİ ( Belediyelerin İller Bankası Payı Vergi Resim ve Harçları Cenaze Arabası Çöp Arabası Ambulans ve İtfaiye Aracının Haczi Halinde Şikayetin Süresiz Olduğu )

2004/m.82/1


ÖZET : Kural olarak, haczedilmezlik şikayeti süreye tabidir. Ancak belediyelerin İller Bankası payı, vergi, resim ve harçları, cenaze arabası, çöp arabası, ambulans ve itfaiye aracı gibi niteliği gereği kendiliğinden kamuya tahsisli malların haczi halinde şikayet İİK' nun 82/1. maddesi kapsamında kabul edilerek süresiz şikayete tabidir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 25.10.2004 tarihli hacizde borçlu belediyenin vasıtalarına, taşınmazlarına ve Ziraat Bankası şubesindeki hesabına haciz konmuştur. Bu haciz ile ilgili olarak borçlu vekili sadece banka hesaplarına konulan haciz için 10.11.2004 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunmuştur. Hal böyle olunca da, borçlu belediye vekilinin icra dosyasındaki 25.10.2004 tarihli hacze muttali olduğunun kabulü gerekir. Nitekim, banka hesapları üzerine konan haczin kaldırılmasına ilişkin 11.11.2004 tarihli ilamda icra dosyasına sunulduğundan hacizden haberdar olunmuştur.
Kural olarak, haczedilmezlik şikayeti süreye tabidir. Ancak belediyelerin İller Bankası payı, vergi, resim ve harçları, cenaze arabası, çöp arabası, ambulans ve itfaiye aracı gibi niteliği gereği kendiliğinden kamuya tahsisli malların haczi halinde şikayet İİK' nun 82/1. maddesi kapsamında kabul edilerek süresiz şikayete tabidir.
Haciz tarihi itibarı ile somut olaya uygulanması gereken 1580 sayılı Belediye Kanunu'nun 19/7. maddesi gereğince belediyelerin ( umuma ait akar olmayan açık ve kapalı mahalleri ) ve ayrıca ( Belediyelere yasalar ile verilen paylar ile vergi, resim ve harçlar ). Belediyelerin 6183 sayılı yasa hükümlerine göre tahsili gereken borçları dışında haczedilemez. Ayrıca belediye encümeni tarafından kamuya tahsisine karar verilen belediye mallarının da idari nitelikteki bu karar kaldırılmadığı sürece haczi mümkün değildir. Bundan başka yine belediyelerin "kendiliğinden kamuya tahsisli taşınır ve taşınmaz mallarının" kamuya tahsis kararına gerek bulunmadan haczedilemeyecekleri yerleşik Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiştir.
Mahkemece haczedilen malların yukarıda açıklanan kurallar doğrultusunda tefrik edilerek İİK' nun 82/1. maddesi kapsamı dışında kalan nitelikteki mahcuzlara yönelik haczedilmezlik şikayetinin süreden reddine karar verilmek gerekirken eksik inceleme ile tüm mahcuzlar üzerindeki haczin süresiz şikayete konu edilebileceğinden bahisle yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 21.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/11335

K. 2005/12315

T. 7.6.2005

• BELEDİYE MALLARI ( Kamuya Tahsis Kararı Verilmesi - İdari Nitelikleri Bu Karar Kaldırılmadığı Sürece Haczi Mümkün Olmadığı )

• HACİZ ( Belediyelerin "Kendiliğinden Kamuya Tahsisli" Taşınır ve Taşınmaz Mallarının ve Fiilen Kamu Hizmetinde Kullanılan Taşınır ve Taşınmaz Mallarının Haczedilemeyeceği )

• KAMUYA TAHSİS KARARI VERİLMESİ ( İdari Nitelikleri Bu Karar Kaldırılmadığı Sürece Belediye Mallarının Haczi Mümkün Olmadığı )

1580/m.19/7

5272/m.15/son


ÖZET : Belediye Encümeni tarafından kamuya tahsisine karar verilen belediye mallarının da idari nitelikleri bu karar kaldırılmadığı sürece haczi mümkün değildir. Bundan başka yine, belediyelerin "kendiliğinden kamuya tahsisli" taşınır ve taşınmaz mallarının ve fiilen kamu hizmetinde kullanılan ( taşınır ve taşınmazı )mallarının haczedilemeyecekleri yerleşik Yargıtay İçtihatları ile kabul edilmiştir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı ( borçlu ), davalı ( alacaklı )tarafından 14.392.50 YTL alacağa karşılık haczettirilen ve muhafaza altına alınan Belediye Başkanlığına ait belediye hizmet binasındaki servislerde bulunan 1 adet Dell marka monitör, İntel İnside P-4 kasa klavye ve mouse, 1 adet Aidata marka Monitor kasa klavye ve 3 adet hoparlör, klavye ve mouse, bir adet Philips marka monitör, LexL markax1180 tarayıcılı yazıcı Sp marka kasa mouse ve klavye, 1 adet Sony marka 4 mevsim klima, 1 adet Sony marka 37 ekran renkli televizyon Belediye Meclisinin 04.01.2002 tarih ve 1 sayılı kararının son bendindeki açıklama ile kamu yararına tahsis edildiğini, bu nedenle muhafaza ile yediemine teslimi işleminin iptali ile, hacizlerin kaldırılarak kendilerine teslimine karar verilmesini şikayet yolu ile talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan inceleme sonunda, Kadirli İcra Müdürlüğü'nce haczedilen dava konusu menkuller hakkında Kadirli Belediye Meclisinin 04.10.2002 tarih ve 1 sayılı kararının son bendi gereğince kamu yararına tahsis edildiğinden şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılması ve adı geçen malların Kadirli Belediye Başkanına teslimine karar verildiği anlaşılmıştır. Ancak, Belediye Meclisinin 04.10.2002 tarih ve 1 sayılı ( bilahare Adana İdare Mahkemesi'nin 2003/385 E. 2003/1080 K, sayılı kararı ile kısmen reddedilen ve Danıştay 8. Dairesi'nin 2004/845 E, 2004/4558 K, sayılı kararı ile onanarak kesinleşen )kararının tetkikinde niza konusu menkul malların anılan karar kapsamında bulunmadığı görülmüştür. Yürürlükten kalkan ancak, yeni Belediye Kanununun yürürlüğe girdiği 24.12.2004 tarihinden önce uygulanan hacizler hakkında tatbik edilmeye devam edilen 1580 sayılı Belediye Kanunu'nun 19/7. maddesi gereğince belediyelerin ( umuma ait akar olmayan açık ve kapalı mahalleri )ve ayrıca ( belediyelere yasalarla verilen paylar ile vergi, resim ve harçlar )belediyelerin 6183 sayılı yasa hükümlerine göre tahsili gereken borçları dışında haczedilemez. Ayrıca, Belediye Encümeni tarafından kamuya tahsisine karar verilen belediye mallarının da idari nitelikleri bu karar kaldırılmadığı sürece haczi mümkün değildir. Bundan başka yine, belediyelerin "kendiliğinden kamuya tahsisli" taşınır ve taşınmaz mallarının ve fiilen kamu hizmetinde kullanılan ( taşınır ve taşınmazı )mallarının haczedilemeyecekleri yerleşik Yargıtay İçtihatları ile kabul edilmiştir.
Somut olayda, hacizden önce alınan Belediye Meclisinin 04.10.2002 tarih ve 1 sayılı kamuya tahsis kararı haczedilen menkul malları kapsamadığından, Mahkemece haczedilen menkul malların kendiliğinden kamuya tahsisli olup olmadığının ve Anayasa Mahkemesi'nin 18.01.2005 tarih ve 2004/118 E, 2005/8 K, sayılı kararı ile iptal edilmekle beraber 6 ay süre tanınan ve 24.12.2004 yürürlük tarihinden sonraki hacizler için geçerli olan 5272 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi gereğince fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 07.06.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

DANIŞTAY

VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

E. 1997/330

K. 1999/31

T. 8.1.1999

• BELEDİYE MALLARI ( Haczin Mümkün Olduğu )

• HACİZ ( Belediyenin Su Gelirlerine Haciz Konulabileceği )

1580/m.19

6183/m.70


ÖZET : Yasadaki değişiklik sonucu mahalli idarelerin malları haczedilebilir olduğundan, belediyenin su gelirinin haczi yasaya uygun olduğu hakkında. İstemin Özeti: Davacı belediye başkanlığının Nisan 1994 döneminden sonraki çeşitli dönemlere ilişkin vergi borçlarının tahsili amacıyla kamu idarelerindeki su gelirleri üzerine haciz uygulanmıştır.
Hacze karşı açılan davayı inceleyen Hatay 1. Vergi Mahkemesi, 21.2.1995 günlü ve E: 1994/521, K: 1995/125 sayılı kararıyla haciz işleminin iptaline karar vermiştir.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 13.12.1995 günlü ve E: 1995/2767, K: 1995/4204 sayılı kararıyla; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 7.5.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3986 sayılı Yasanın 16 ncı maddesiyle değişik 70 inci maddesinde, haczedilemeyecek mallara yer verildiği, anılan maddedeki değişiklik üzerine vergi idaresince davacı belediye başkanlığının Nisan 1994 ve sonraki dönemlerine ait vergi borçlarının tahsili amacıyla su gelirleri üzerine haciz konulduğu, yasadaki değişikliğin 7.5.1994 tarihinde yürürlüğe girdiği dikkate alındığında, mahkemece olayın, 6183 sayılı Yasanın değişik 70 inci maddesi yönünden de değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, sadece Belediye Kanunu yönünden değerlendirilerek hüküm tesisinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan Hatay 1. Vergi Mahkemesi, 17.7.1997 günlü ve E: 1997/203, K: 1997/255 sayılı kararıyla; 1580 sayılı Belediye Kanununun 19 uncu maddesinin 7 nci bendi uyarınca, belediye emval ve eşyası üzerine haciz konulması için bu emval ve eşyanın kamu hizmetine tahsis edilmesi ve gelir getirici nitelikte olmaması gerektiği, Yasanın 19 uncu maddesinin 4/A bendi uyarınca da, belediyelerin su tesisatı kurmaları ve işletmeleri ve isterlerse bu konuda başkalarına imtiyaz verebilmelerinin belediyelerin hakkı olduğu, yasa yapıcının bunu bir hak olarak nitelemesine rağmen su tesisatı kurmanın ve işletmenin aynı zamanda belediyelerin belde halkına sunmak zorunda oldukları bir kamu hizmeti olduğu, bu durumda belediyelerin kanunun kendilerine yüklediği su tesisatı kurmak ve işletme görevini yerine getirirken su bedeli olarak tahsil ettikleri gelirleri kar amacı güderek elde ettikleri gelir gibi düşünmenin mümkün olmadığı, su bedellerinin hizmetten yararlananların bunun maliyetine katlanmaları düşüncesinden kaynaklanması ve bunun yanısıra hizmetin finansmanı için tahsis edilen gelir olması nedeniyle bu bedellerin ayrıca kamu hizmetine tahsisi yönünde karar alınmasına gerek bulunmadığı, kanunen yapılması zorunlu olan bir faaliyeti yürütmekle görevli olan belediyelerin ihtiyaç duydukları mali kaynaklardan yararlanmalarının kısıtlanmasının, hizmetin gereği gibi yerine getirilmesini engelleyeceği, 6183 sayılı Yasanın 3986 sayılı Yasayla değişik 70 inci maddesinin 1 inci bendinde, yerel yönetimlerin malları hariç olmak üzere özel kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen malların haczedilemeyeceğinin hükme bağlandığı, her ne kadar 6183 sayılı Yasanın değişik 70 inci maddesinde yerel yönetimlerin mallarının haczedilebileceği belirtilmiş ise de, 1580 sayılı Yasanın 19 uncu maddesinin 7 nci bendinde, belediye vergi ve resimleri ile emvalinin kamu hizmetine tahsisi halinde haczedilemeyeceğinin özel olarak belirtildiği, özel hukuk kuralı genel hukuk kuralına nazaran öncelik taşıyacağından, 1580 sayılı Yasanın öncelikle uygulanması gerektiği, bu nedenle uygulanan haciz işleminde isabet bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptali yolundaki ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı vergi idaresince temyiz edilmiş ve 6183 sayılı Yasada yapılan değişiklikten sonra, yerel yönetimlere ait mallar için de haciz uygulanabileceği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi A.A.`nın Düşüncesi: Davacı belediyenin kesinleşen vergi borcunun tahsili amacıyla bazı kamu idarelerinden olan alacaklarına haciz uygulanmıştır.
Mali idare, kamu alacağının tahsilinde 6183 sayılı Yasayı uygulayacaktır. Olayda sözü edilen yasa uygulanmıştır. Yasanın 70 inci maddesinde 7.5.1994 tarihinde yapılan değişiklikle, mahalli idarelerin malları haczedilemeyecek mallar kapsamından çıkarıldığından haciz işleminin iptali yolundaki mahkeme ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Ü.E.`nin Düşüncesi: Belediye Başkanlığının vergi borçları nedeniyle Belediye Sular İdaresinin üçüncü şahıslardan alacağı su bedellerine uygulanan haciz işlemini iptal eden vergi mahkemesi kararının Danıştay 3. Dairesince bozulması üzerine ilk kararında ısrar eden vergi mahkemesi kararı temyiz edilmektedir.
6183 sayılı Yasanın 7.5.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3986 sayılı Yasanın 16 ncı maddesiyle değişik 70. maddesinin 1. bendinde 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi iktisadi devlet teşekkülleri, Kamu İktisadi Kuruluşları, bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları, iştirakleri ve mahalli idarelerin malları hariç olmak üzere devlet malları ile hususi kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen malların haczedilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda anılan yasa hükmünde mahalli idarelerin malları hariç tutularak malları haczedilemez olanlar belirlenmiştir. Bu durumda belediye sular idaresinin 3 şahıslardan alacağı olan su bedellerinin haczi mümkün olup, haciz işlemini iptal eden vergi mahkemesinin ısrar kararında yasaya uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.
Türk milleti adına hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: Kesinleşen vergi borçlarının tahsili amacıyla, davacı belediye başkanlığının bazı kamu idarelerinden olan su bedeli alacaklarına uygulanan hacze karşı açılan davanın kabulü ile işlemin iptali yolundaki kararı Danıştay Üçüncü Dairesince bozulan Hatay 1. Vergi Mahkemesinin bozma kararına uymayarak verdiği direnme kararı temyiz edilmiştir.
Kamu alacaklarının tahsilinde izlenecek usul ve esasları düzenleyen 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 70 inci maddesinin 1 inci bendi 7.5.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3986 sayılı Yasanın 16 ncı maddesiyle değiştirilmiş ve mahalli idarelerin malları hariç olmak üzere, devlet malları ile özel kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen malların haczedilemeyeceği kurala bağlanmıştır.
Yasada yapılan bu değişiklikle mahalli idarelerin malları haczi caiz olmayan mallar kapsamından çıkarılmış olduğundan, 1580 sayılı Belediye Kanununun belediyelerin görev ve yetkilerini düzenleyen 19 uncu maddesinin yorumuna dayanılarak; belediye çalışanlarının ücretlerinden kesilerek beyan edilen ve vadesinde ödenmeyen gelir ( stopaj ) vergileri ile damga vergilerinin tahsili amacıyla yapıldığı anlaşılan haczin kaldırılması yolunda verilen ısrar kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, Hatay 1. Vergi Mahkemesinin, 17.7.1997 günlü ve E: 1997/203, K: 1997/255 sayılı kararının BOZULMASINA, 8.01.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.