Mesajı Okuyun
Old 15-02-2010, 13:03   #2
Levent Cirit

 
Varsayılan

Hak düşürücü süre ayrılma tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır. Ancak burada tespiti talep edilebilecek süreden değil talepte bulunma süresinden bahsedilmektedir. Yani 2010 yılında işten ayrılan işçi, 2015 yılına kadar dava açarak 12 yıllık hizmetinin tespitini talep edebilecektir.

Birebir örtüşmemekle birlikte benzer bir içtihatı ekte sunuyorum. Umarım yardımım dokunmuştur.

Saygılar;
Av.Levent CİRİT

T.C. YARGITAY
10.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/5435
Karar: 2003/5625
Karar Tarihi: 08.07.2003

KURUMA BİLDİRİLMEMİŞ ÇALIŞMANIN TESPİTİ TALEBİ - HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE -ASKERLİK NEDENİYLE İŞTEN AYRILMA- ASKERLİK SONRASI AYNI İŞYERİNDE ÇALIŞMAYA BAŞLANILMASI

ÖZET : Kuruma bildirilmemiş çalışmaların sigortalı hizmet olarak tesbitine ilişkin davaların; 506 Sayılı Kanun'un 3995 sayılı Kanunla değişik 79.maddesi uyarınca 5 yıllık hakdüşürücü süre geçirilmeden açılması gerekir. Ancak askerlik yükümlülüğünü yerine getirmek üzere işinden ayrılan sigortalı, askerlik dönüşü aynı işyerinde yeniden işe girerse; bu durumda askerlik süresince hizmet akti askıda olduğundan hak düşürücü süreden söz edilemez.Başka bir işverene ait işyerinde işe girilmesi halinde ise hakdüşürücü süre kesilmez.Zira başka bir işyerinde çalışan sigortalının böyle bir dava açtığı takdirde işinden atılma korkusu yaşayacağı düşünülemez. Başka bir anlatımla; işyerini değiştiren sigortalının hizmet tespiti davası açarken işverenin manevi baskısı altında olduğu söylenemez.
Dava konusu somut olayda, davacının; askerlik yükümlülüğünün bitiminden hemen sonra aynı işverene ait işyerinde yeniden çalışmaya başlamış olmasına göre hakdüşürücü sürenin; ikinci çalışmanın sona erdiği tarih esas alınarak tespiti gerekir.
Davacının, dava edilen dönemde her yıl Mart ayı başından Aralık ayı sonuna kadar 9 ay süreyle sezonluk olarak çalıştığı çekişmesiz bulunduğundan işin niteliğine ve sonra gelen yıllarda aynı şekilde işe alınıp çalıştırılmış olmasına göre hizmet akdinin sürekli olduğunun, dolayısıyla davacı yönünden hakdüşürücü sürenin gerçekleşmediğinin kabulü gerektiğinden askerlik dışında kalan süre yönünden istemin aynen kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.


(506 S. K. m. 79)

Dava: Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 84,1985,1987,1988,1989,1990,1991,1992,1993, 1994 yıllarında her yıl 9 ay süre ile sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davacı ve davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumu Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurumun temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davacı, 02.08.1999 günlü dava dilekçesi ile; 1984,1985,1987,1988,1989,1990,1991,1992,1993 ve 1994 yıllarında davalı işveren S.S.K... Tarımsal Kalkınma Kooperatifinde yılda 9 ay süreyle biçerdöver şoförü olarak asgari ücret karşılığı hizmet akdiyle çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiş, Mahkemece; dava tarihi de dikkate alınarak 02.08.1994 tarihinden önceki döneme ilişkin istemin hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesiyle reddine 02.08.1994-30.11.1994 tarihleri arasındaki Kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespitine karar verilmiştir.

1966 doğumlu olan davacının, askerlik görevini ifa ettiği 05.03.1986-05.09.1987 tarihleri dışında kalan dönem hariç olmak üzere 1984, 1985, 1987, 1988, 1989, 1990, 1991,1992,1993 ve 1994 yıllarında yılda 9 ay süreyle davalı işyerinde biçerdöver operatörü olarak asgari ücretle hizmet akdiyle çalıştığı, davalı kooperatifin karar defterleri, ücret ödeme belgeleri ve davacının çalışmasını bilebilecek durumdaki tanıkların birbirini doğrulayıp tamamlayan anlatımları ile dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır.

Kuruma bildirilmemiş çalışmaların sigortalı hizmet olarak tespitine ilişkin davaların; 506 Sayılı Kanun'un 3995 sayılı Kanunla değişik 79.maddesi uyarınca 5 yıllık hakdüşürücü süre geçirilmeden açılması gerekir. Ancak askerlik yükümlülüğünü yerine getirmek üzere işinden ayrılan sigortalı, askerlik dönüşü aynı işyerinde yeniden işe girerse; bu durumda askerlik süresince hizmet akti askıda olduğundan hak düşürücü süreden söz edilemez.Başka bir işverene ait işyerinde işe girilmesi halinde ise hakdüşürücü süre kesilmez.Zira başka bir işyerinde çalışan sigortalının böyle bir dava açtığı takdirde işinden atılma korkusu yaşayacağı düşünülemez. Başka bir anlatımla; işyerini değiştiren sigortalının hizmet tespiti davası açarken işverenin manevi baskısı altında olduğu söylenemez.

Dava konusu somut olayda, davacının; askerlik yükümlülüğünün bitiminden hemen sonra aynı işverene ait işyerinde yeniden çalışmaya başlamış olmasına göre hakdüşürücü sürenin; ikinci çalışmanın sona erdiği tarih esas alınarak tespiti gerekir.

Davacının, dava edilen dönemde her yıl Mart ayı başından Aralık ayı sonuna kadar 9 ay süreyle sezonluk olarak çalıştığı çekişmesiz bulunduğundan işin niteliğine ve sonra gelen yıllarda aynı şekilde işe alınıp çalıştırılmış olmasına göre hizmet akdinin sürekli olduğunun, dolayısıyla davacı yönünden hakdüşürücü sürenin gerçekleşmediğinin kabulü gerektiğinden askerlik dışında kalan süre yönünden istemin aynen kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.07.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.




Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları