Mesajı Okuyun
Old 11-02-2010, 21:46   #2
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım; eğer, GSM şirketine, tarifenin 1 yıl olarak kullanılacağına dair taahhütte bulunulmamışsa, telefon hattının kapatılmasından sonra, süre sonuna kadar aylık sabit ücreti ödemek zorunda değilsiniz.
Buna rağmen bu miktar size fatura edilirse, tüketici pozisyonunda olunduğundan menfi tespit davasını, dava konusunun miktarına bakılmaksızın Tüketici Mahkemesinde, tüketici mahkemesi yoksa, Tüketici mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde açmalısınız.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/3289
K. 2004/3085
T. 1.4.2004
• TÜKETİCİ HUKUKU ( İtirazın İptali - 4077 Sayılı Kanunun 1. Maddesinde Öngörülen Mal ve Hizmet Satışı Kapsamında Olduğundan Sulh Hukuk Mahkemesinin Görevsizlik Kararı Vermesi Gerektiği )
• TÜKETİCİ MAHKEMELERİ ( 4077 Sayılı Kanunun 1. Maddesinde Öngörülen Mal ve Hizmet Satışı Kapsamında Olduğundan Sulh Hukuk Mahkemesinin Görevsizlik Kararı Vermesi Gerektiği - Cep Telefonu Sözleşmesi )
• İTİRAZIN İPTALİ ( 4077 Sayılı Kanunun 1. Maddesinde Öngörülen Mal ve Hizmet Satışı Kapsamında Olduğundan Tüketici Mahkemesinin Görevli Olduğu )
• CEP TELEFONU SÖZLEŞMESİ ( İtirazın İptali - 4077 Sayılı Kanunun 1. Maddesinde Öngörülen Mal ve Hizmet Satışı Kapsamında Olduğundan Tüketici Mahkemesinin Görevli Olduğu )
• GÖREV ( Cep Telefonu Sözleşmesinden Doğan Uyuşmazlık - Tüketici Mahkemesinin Görevli Olduğu )
4077/m.1,2,3,23
ÖZET : Telsim AŞ tarafından abonesi aleyhine yapılan icra takibiyle ilgili itirazın iptali davası 4077 Sayılı Kanunun 1. maddesinde öngörülen ( mal ve hizmet satışı kapsamında olduğundan ) Sulh Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi gerekir.

DAVA : Dava dilekçesinde 168.000.000 liralık takibe vaki itirazın iptali ile %40 inkar tazminatının ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, Telsim vekili, dilekçesinde abone olan davalı aleyhine telefon borcunun tahsili amacı ile icra takibi yaptıklarını davalının da bu takibe itirazda bulunduğunu beyan ederek itirazın iptali ile %40 icra-inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir.

Bir hukuki işlemin 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 Sayılı Yasanın değişik 11/ A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.

4077 Sayılı Yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.

Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz.

4077 Sayılı Kanunun 2 ve 3. maddeleri gereği somut olaya 4077 Sayılı Kanunun uygulanması gerekmektedir. Aynı yasanın 23. maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilip hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz. temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.04.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/7616
K. 2003/13021
T. 3.11.2003
• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Görevli Mahkeme - GSM Telefon Abonesinin Fautra Bedelini Ödemekte Temerrüdü ve Yapılan Takibe İtirazı )
• GSM ABONESİNİN YAPTIĞI TELEFON GÖRÜŞME BEDELİNİ ÖDEMEMESİ ( İtirazın İptali Davasında Görevli Mahkeme )
• CEP TELEFONU ABONESİNİN FATURA BEDELİNİ ÖDEMEMESİ VE YAPILAN TAKİBE İTİRAZ ETMESİ ( İtirazın İptali Davasında Görevli Mahkeme )
• GÖREVLİ MAHKEME ( Cep Telefonu Abonesinin Yaptığı Telefon Görüşmesinin Bedelini Ödememesi ve Yapılan Takibe de İtiraz Etmesi - İtirazın İptali Davasında )
• TÜKETİCİ MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLMASI ( Cep Telefonu Abonesine Karşı Telefon Fatura Bedeli İçin Yapılan Takibe İtiraz Nedeniyle Açılan İtirazın İptali Davasında )
4077/m.23
2004/m.67
ÖZET : Davacı Turkcell, davalı abonenin telefon konuşma ücretini fatura tebliğine rağmen ödemediğini, yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini bildirerek itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını örgörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya TÜketici Mahkemesi görevlidir.

DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılması sonunda ilamda yazılı nedenyerden dolayı davanın kısmen kabülüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca teyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı abonenin telefon konuşma ücretini fatura tebliğine rağmen ödemediğini, yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini bildirerek itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

Davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemiş, savunmada da bulunmamıştır.

Mahkemece itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1- 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayalı tüketicinin korunması hakkında kanunun amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve eletronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veye tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklende tanımlanmıştır.

Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı Türkcell A.Ş.nin ( satıcı ) davalıya ( alıcı ) gayri maddi ( mal ) sattığı ve taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.

4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını örgörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.

2- Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Davacı tarfça temyiz olunun kararın ( 1 ) nolu bendinde gösterilen nedenlerle bozulmasına ( 2 ) nolu bentte gösterilen nedenlerle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına 3.11.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/544
K. 2001/750
T. 29.1.2001
• İMTİYAZ VE ABONELİK SÖZLEŞMESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ( Cep Telefonu Şirketinin Aldığı Sabit Ücretlerin Yasallığı)
• SABİT ÜCRETİN İADESİ DAVASI ( Cep Telefonu Şirketinin Aboneden Aldığı)
• CEP TELEFONU ŞİRKETİNCE ABONEDEN ALINAN SABİT ÜCRET ( Geçersizliği İddiası ve İadesi Talebi)
818/m.96,97,98
ÖZET : Aylık sabit ücret karşılığında davalının aboneye, ücrete tabi diğer hizmetler dışında ayrıca bir hizmet verip vermediği hususunda GSM Mobil Telefon Sistemi ve Hizmetleriyle ilgili konularda uzmanlıkları belirlenen bilirkişi veya kurulundan, denetime elverişli, dayanaklarını gösterir düşünce alınmalı; sonucuna göre davacı abonenin, davalıya her ay sabit ücret ödeme borcu bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık hakkında bir karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Cep telefonu abonesi olan davacı, karşılığında hiçbir hizmet vermediği halde, davalının "aylık sabit ücret" adı altında kendisinden haksız olarak ücret almakta olduğunu öne sürerek, ödemiş olduğu aylık sabit ücretler tutarının faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyız edilmiştir.

Davadaki uyuşmazlığın davalının davacı aboneden almakta olduğu aylık sabit ücretin bir hizmet karşılığında alınıp alınmadığı dolayısıyla davacının davalıya her ay sabit ücret ödeme borcunun bulunup bulunmadığında toplandığı anlaşılmaktadır.

Abone sözleşmesi ve imtiyaz sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, abone sözleşmesinin imtiyaz sözleşmesinin bir sonucu olduğu, ona sıkı sıkıya bağlı bulunduğu, imtiyaz sözleşmesinin dava dışı bakanlığın kanundan doğan idari tasarruf hakkına dayalı olarak düzenlendiği, abone sözleşmesinin ise davalı Turkcell'in vereceği GSM mobil telefon hizmetleri için genel işlem şartlarını da içerir şekilde davalı tarafından düzenlenmiş ve Bakanlıkça.da onaylanmış tek tip bir sözleşme olduğu, sonucuna ulaşılmaktadır. Gerek abone sözleşmesinde, gerek imtiyaz sözleşmesinde, aylık sabit ücretin hizmet verilmese dahi sözleşme ilişkisi devam ettiği sürece aboneden alınacağına dair, bir hüküm bulunmamaktadır. Aksine özellikle imtiyaz sözleşmesinde sözleşmenin "hizmetlerin pazarlanmasını" kapsadığı GSM mobil telefon hizmetlerinin "abonelere sağlanan telekominikasyon hizmeti" olduğu vurgulanmış, verilecek hizmetler de açıklanmıştır. Esasen davalı Turkcell'de sabit ücretin bir hizmet karşılığında alınmakta olduğunu savunmaktadır.

Mahkemece yapılacak iş, davalı Turkcell'den tarifelerde yazılı bulunan ücretlerin özellikle aylık sabit ücretin hangi hizmetler karşılığı olarak belirlendiklerine ait, varsa kayıt ve belgeleri isteyip, dosya içine almak, aylık sabit ücret karşılığında davalı aboneye ücrete tabi diğer hizmetler dışında ayrıca bir hizmet verilip verilmediği hususunda, GSM mobil telefon sistemi ve hizmetleriyle ilgili konularda uzmanlıkları belirlenen bilirkişi veya kurulundan taraf ve Yargıtay denetimjne elverişli, dayanaklarını gösterir, gerekçeli düşünce de alınmak suretiyle saptamak, bunun sonucuna uygun olarak bir karar vermekten ibarettir.

Mahkemenin, taraf iddia ve savunmalarıyla dosyadaki delilleri değerlendirmede yanılgıya düşerek, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar vermesi usul ve kanuna aykırı olup,bozma nedenidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın ( BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 29.1.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.