Mesajı Okuyun
Old 02-02-2010, 21:25   #3
senizozkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat.derviş.yıldızoğlu
Memur olan bir müvekkilim bugün büroma geldi. Kendisi Sanayi Odasında memur olarak çalıştıktan sonra 2001'de görevden çıkarılmıştır. Bunun üzerine aynı yıl bir meslektaşımızla idare mahkemesinde alacak davası açmak üzere anlaşmıştır. Meslektaşımıza, asıl alacağının 6.000 TL, asıl alacağa işlemiş faizin de 24.000 TL oduğunu söylemiş. Ama özellikle asıl alacağının 6.000 TL olduğunu söylemiştir. Ancak meslektaşımız idare mahkemesinde dava açarken asıl alacak ve işlemiş faizin toplamı olarak 30.000 TL'yi dava etmiştir. İdare mahkemesi, müvekkili haklı bulmuştur. Ancak 6.000 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar vermiştir. Yani 30.000 Tl olarak açılmış davanın 6.000 TL'sini kabul ettiği için kısmi kabul etmiştir. Bu sebeple reddedilen 24.000 TL üzerinden karşı tarafa 2.880 TL vekalet ücreti ödemeye mahkum edilmiştir. Halbuki meslektaşımız davayı 6.000 TL üzerinden açıp, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte açmış olsaydı, dava tamamen kabul edilecek ve karşı taraf vekalet ücreti ödemek zorunda kalmayacaktı.
Bu müvekkil, burada meslektaşımızın kusurlu olduğunu düşünmekte ve aleyhine hükmedilen bu vekalet ücretini meslektaşımıza karşı alacak davası açarak tahsil etmemi istedi.
Ben de bir meslektaşımıza karşı dava açmamak için kendisine, "olayı araştırayım, ben size bilgi veririm" diyerek oyaladım. Şimdi size sorum şu;
Sizce böyle bir durumda avukat kusurlu mudur? Kusurluysa bu çerçevede avukata böyle bir alacak davası açılabilir mi?

Bana kalırsa, böyle bir iddia varsa, bu iddianın aksini avukatın ispatlaması gerekir.Çünkü, çoğunlukla yapmıyoruz ve mesleğimizde riskler taşıyoruz ama, yazılı olarak talimat almakta yarar var.

Bu olayda, avukata verilen bilgi ve özellikle deliller, davanın 6.000 TL.üzerinden açılmasını gerektiriyorsa avukatın neden 30.000 TL.üzerinden davayı açtığını açıklaması gerektiğini düşünüyorum.