Mesajı Okuyun
Old 30-01-2010, 13:02   #5
üye32062

 
Varsayılan

Altta konu ile alakalı yargıtay kararları var. Umarım yardımı olur. Kolay gelsin
T.C.
YARGITAY
Onikinci Hukuk Dairesi
Esas No: 2004/8556
Karar No: 2004/13661
Tarih: 28.5.2004
• ŞİKAYET ( İflasın ertelenmesi Kararı Üzerine Borçlu Aleyhine 6183 Sayılı Yasaya Göre Yapılan Takipler de Dahil Olmak Üzere Hiçbir Takip Yapılamaması )
• İflasın ertelenmesi KARARI ( Karar Üzerine Borçlu Aleyhine 6183 Sayılı Yasaya Göre Yapılan Takipler de Dahil Olmak Üzere Hiçbir Takip Yapılamaması )
ÖZET :

İİK.nun 179/b madde hükmü gereğince İflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur.

DAVA :

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR :

İİK.nun 179/b madde hükmü gereğince İflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur. Bu nedenle, 8.10.2003 tarihinde İflasın ertelenmesi kararından sonra alacaklının 13.11.2003 tarihinde takip yapmasına yasal imkan bulunmadığından, bu takibin iptaline karar vermek gerekirken, durdurulmasına karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca şikayeti kabul edilen borçlu kendisini vekille temsil ettirdiği halde borçlu vekili lehine ücreti vekalete hükmedilmemesi de doğru olmadığı gibi masrafların müşteki borçlu üzerinde bırakılması da doğru değildir.

SONUÇ :

Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 28.05.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.









Özet: "İflâsın ertelenmesi kararı"nın, ihtiyati haciz istenmesine engel teşkil etmeyeceği–

Gör Teknik Ltd. Şti. vekili "müvekkili şirketin iflâsın ertelenmesi talebinin 23.11.2005 tarihinde kabul edildiğini, Mipar Ltd. Şti.nin 8.12.2005 tarihinde müvekkili aleyhine ihtiyati haciz kararı aldığını, iflâsın ertelenmesine karar verilmesinden sonra ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini" ileri sürerek "ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini" talep ve dava etmiştir.
Mahkemece "iflâsın ertelenmesi kararı ile takiplerin duracağı öngörülmüşse de ihtiyati hacizler yönünden düzenleme yapıldığı, konkordato mühleti için de ihtiyati haciz istenemeyeceği açıkça belirtilirken, iflâsın ertelenmesi yönünden düzenleme yapılmamasının ihtiyati haciz istenebileceği sonucunu doğurduğu, ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin sınırlı olduğu" gerekçesiyle "itirazın reddine" karar verilmiş, karar Gür Teknik Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle iflâsın ertelenmesi kararının, ihtiyati haciz istenmesine engel olduğuna ilişkin bir düzenlemenin mevcut bulunmamasına göre, Gür Teknik Ltd. Şti. vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 25.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
19. HD. 25.5.2006 T. E:4022, K:5558

Özet: İflâsın ertelenmesi kararının infazı için kararın kesinleşmiş olması gerekmeyeceği–

Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/445-567 sayılı 23.11.2005 tarihli kararı ile "borçlunun iflâsının ertelenmesine karar verildiği, alacaklının ise bu tarihten sonra 14.12.2005 tarihinde icra takibine başladığı" anlaşılmıştır.
İİK.nun 179/b madde hükmü gereğince, iflâsın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur. İflâsın ertelenmesi kararının infazı için kesinleşmesi gerektiği yönünde anılan madde de bir hüküm bulunmamaktadır. O halde mahkemece takibin iptâline karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
12. HD. 4.7.2006 T. E:11891, K:14682

Özet: "İflâsın ertelenmesi"ne karar verildikten sonra da, "işçi alacağından dolayı, borçlu şirket/kooperatif hakkında haciz yolu ile takip yapılabileceği–

I- İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/179 esas sayılı iflâsın ertelenmesi davasında verilen 17.05.2006 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile "İİK.nun 206. maddesinde düzenlenen 1. sıradaki alacaklılar ile rehin alacaklıları dışındaki şirket borçları ile ilgili icra takiplerinin durdurulmasına, yeni takip yapılmamasına" karar verildiği, alacaklının ise bu tarihten sonra 25.08.2006 tarihinde icra takibine başladığı anlatılmıştır.
İİK.nun 179/b madde hükmü gereğince açılan iflâsın ertelenmesi davası nedeniyle verilen bu tedbir kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur. O halde mahkemece aynı konuda verilen İstanbul 6. İcra Mahkemesinin 2006/1344-1498 sayılı ve 17.5.2006 karar tarihli ilamının kesinleşip kesinleşmediği ve kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı araştırıldıktan sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
12. HD. 3.4.2007 T. E:3657, K:6363
Özet: İflâsın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılacak takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamayacağı ve evvelce başlamış olan takipler de duracağından, iflâsın ertelenmesi kararından sonra borçlu hakkında yapılmış olan "takibin durdurulmasına" değil, "takibin iptâline" karar verilmesi gerekeceği–

I- İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/477 Esas sayılı iflâsın ertelenmesi davasında verilen 03.07.2007 tarihli kararı ile "İİK.nun 206. maddesi 1. sıradaki alacaklara ilişkin olanlar hariç olmak üzere, şirket borçları ile ilgili takip yapılmaması ve yapılan takiplerin durdurulmasına" yönelik "ihtiyati tedbir kararı" verildiği anlaşılmıştır. Alacaklının ise bu tedbir kararından sonra 13.09.2007 tarihinde icra takibine başladığı görülmektedir. Her ne kadar şikayet dilekçesine davacısı farklı bir tedbir kararı eklenmiş ise de, dilekçe içeriğinde söz edilen İst. 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/477 E., sayılı dosya- sından ihtiyati tedbir kararı verildiği belirtildiği ve "şikayet tarihinden önceki tarihi taşıyan bu kararın temyiz dilekçesine eklenmiş olduğu" görüldüğünden bu yanlışlığın sonucu değiştirmeyeceği düşünülmelidir.
İİK'nun 179/b madde hükmü gereğince açılan iflâsın ertelenmesi davası nedeniyle verilen bu tedbir kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanun'a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiç bir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur.
O halde, mahkemece "istemin kabulü ile takibin iptâline" karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
12. HD. 15.5.2008 T. E:7678, K:10315

Özet: "İflâsın ertelenmesi" talebinin yerinde bulunması halinde, mahkemece "rehin ve blokaj kayıtlarının kaldırılmasına" şeklinde -maddi hukuk alanında sonuçlar doğuracak- tedbir kararı verilemeyeceği–

I- İflâsın ertelenmesine karar verilebilmesi için gerekli diğer şart erteleme talebinde bulunan şirketin "mali durumunun iyileştirilmesi ümidi" bulunmalıdır. İcra ve İflâs Kanununun 179/1. maddesi uyarınca, erteleme talebinde bulunan şirketin "mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna" dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunmalıdır. Mahkeme sunulan projeyi ciddi ve inandırıcı bulması halinde iflâsın ertelenmesine karar verir. Erteleme talebinde bulunan şirket tarafından sunulan projenin ciddiliği ve inandırıcılığı konusunda "bilirkişi incelemesi" yapılmıştır.
Bilirkişi raporunda "şirketin mali durumunun iyileştirilebilmesi için nakit ihtiyacının giderilmesi gerektiği, bu nedenle takas, mahsup, hapis ve temlik işlemlerinin durdurulmaması halinde şirketin tıkanarak faaliyetini tamamen durdurabileceği" belirtilmiştir.
Mahkemece "takasın alacaklılar arasında eşitsizlik yaratacağı, ertelemenin amacı ile bağdaşmadığı, rehin ve blokaj kayıtlarının ertelemenin amacı ile bağdaşmadığı" gerekçesiyle "takas, rehin ve blokajla ilgili tedbirlerin devamına" karar verilmiştir.
İflâsın ertelenmesi talebinin yerinde görülmesi halinde mahkemece malvarlığının muhafazası için gerekli tedbirler alınmalıdır. Ancak mahkemece, maddi hukuk alanında sonuçlar doğuran muhafaza tedbirleri verilmemelidir. Ayrıca alacaklıların alacaklarını tahsil amacıyla kullanabilecekleri takas, mahsup hapis hakkı gibi hukuki işlemlerin durdurulması da mevcut düzenlemeye uygun değildir (Öztek, Selçuk, İflâsın Ertelenmesi Bankacılar Dergisi S. 53, 2005, s.66). Aynı şekilde; rehin ve blokaj kayıtlarının kaldırılması, mahkemece iflâsın ertelenmesine karar verilmesi halinde hakimin alması gereken tedbirler arasında kabul edilemez.
Mahkemece "alacaklılar tarafından takas hakkının kullanılmaması, rehin ve blokaj kayıtlarının kaldırılması halinde iyileştirme projesinin hayata geçirilebileceği" gerekçesiyle tedbir kararı verilmiştir. Oysa tedbirlere karar verilirken, borçlunun menfaati kadar alacaklıların menfaati de gözetilmeli ve ancak gerekli olan tedbirlere karar verilmelidir.
Hükme esas bilirkişi raporunda "takas, mahsup temlik işlemlerinin uygulanması, rehin ve blokaj kayıtlarının kaldırılmaması halinde şirketin nakit ihtiyacını gideremeyeceği" belirtilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere takas hakkının yasaklanması, rehin ve blokaj kayıtlarının kaldırılması, mevcut düzenlemeye uygun olmadığı gibi sadece tedbirlerle mali durumun iyileştirilmesinin sağlanması ertelemeye ilişkin düzenlemenin amacı ile bağdaşmaz.
Bu durumda mahkemece takas, rehin ve blokaj kayıtları ile ilgili tedbirlerin uygulanmaması halinde, "şirketin iyileştirme projesinde gösterdiği diğer nedenlerle iyileştirmenin mümkün olup olmadığı" konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
19. HD. 8.6.2006 T. E:4390, K:6210


Özet: İflâsın ertelenmesi" talebi/kararı üzerine mahkemece "borçlu şirkete/kooperatife ait çeklerin arkasına ‘karşılıksızdır’ şerhinin yazılmamasına" ve "bonoların protesto edilmemesine" tedbiren karar verilemeyeceği–

Davacı vekili, "inşaat ve devlet ihaleleri sektöründe faaliyette bulunan şirketin istikrarlı olmayan devlet politikaları ile mali durumunun bozulduğunu, 15.8.2005 tarihli ara bilançoya göre borca batık hale geldiğini, devlet ihaleleriyle alınan işler ve diğer işlerle mali durumunu düzeltebileceğini" ileri sürerek "iflâsın 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini" talep ve dava etmiştir.
Mahkemece "davacı şirketin borca batık durumda olduğu, Çevik Kuvvet ve Özel Harekat Hizmet Binası inşaatını alan şirketin mali durumunu düzeltebileceğinin bilirkişi incelemesi sonucu saptandığı" gerekçesiyle "iflâsın 1 yıl süreyle ertelenmesine" karar verilmiş, hüküm Kabadayılar Ltd. Şti. ve Sağlam Beton Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle iflâsın ertelenmesi için gerekli koşulların oluştuğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. "İflâsın ertelenmesi kararının etkileri", İİK'nun 179/b maddesinde düzenlenmiştir. Madde kapsamında belirtilmeyen tedbirlere hükmedilmemesi gerekir. Çeklerin "karşılıksızdır" şerhinin yazılmamasına ve bonoların protesto edilmemesi ile ilgili tedbir, anılan hüküm kapsamında tedbirlerden olmadığından, bu konudaki tedbirler isabetli değildir.
19. HD. 14.12.2006 T. E:9054, K:12016

Özet: İflâsın ertelenmesi talebi üzerine, mahkemece "üçüncü kişilere birinci haciz ihbarnamesi gönderilmemesi" -ve "takas", "mahsup", "temlik yapılmaması"- konusunda tedbir kararı verilemeyeceği–

...İflâsın ertelenmesi halinde uygulanacak "tedbirler" genel olarak İcra ve İflâs Kanunu'nun 179/a maddesinde gösterilmiştir. Ancak bu tedbirler alacaklıların ve üçüncü kişilerin maddi hukuktan doğan talep ve def'i haklarını kısıtlamayacak ölçüde olmalıdır. Somut olayda "takas, mahsup, temlik ve üçüncü kişiye devir yapılmaması; birinci haciz ihbarnamesi gönderilmemesi" konusunda tedbir kararı verilmiştir. Söz konusu tedbir kararları yukarıda açıklanan ilkeye aykırı olup, hükmün bu noktadan bozulması gerekmiştir.
19. HD. 12.4.2007 T. E:331, K:3708

Özet: "İflâsın ertelenmesi" talebi üzerine, mahkemece verilen "davacı şirketin keşideci ve ciranta olduğu kambiyo senetlerinin ödenmesinin tedbiren durdurulmasına" dair kararın, üçüncü kişilerin ödeme yapmasını durduracak nitelikte olduğundan yasaya aykırı sayılacağı–

...İflâsın ertelenmesi halinde alınacak "tedbirler" kural olarak maddi hukuka ilişkin talep ve def'i haklarını kısıtlayamayacağı gibi üçüncü kişilerin durumunu etkiler nitelikte de olamaz. Mahkemece kararın hüküm kısmının 7/c bendinde "davacı şirketin keşideci ve ciranta olduğu kambiyo senetlerinin ödenmesinin tedbiren durdurulmasına" karar verilmişse de bu karar üçüncü kişilerin de ödeme yapmasını durdurabilecek nitelikte olduğundan, hukuka uygun değildir. Davacı şirket hakkında icra takipleri tedbiren durdurulmuş olmakla, yazılı şekilde bir tedbire hükmedilmesi de doğru değildir.
19. HD. 12.4.2007 T. E:261, K:3707


Özet: İflâsın ertelenmesi talebi üzerine mahkemece, üçüncü kişilerin maddi hukuka dayalı haklarını etkileyecek biçimde "takas, mahsup, hapis hakkı, protesto, temlik gibi hukuki işlem ve def'ilerin durdurulmasına" şeklinde tedbir kararı verilemeyeceği–

I- İflâsın ertelenmesi halinde mahkemece hükmolunacak ihtiyati tedbirlerin kural olarak "takip hukuku"na ilişkin bulunması gerekir. Açıklanan durum karşısında, "maddi hukuka ilişkin işlem, hak ve def'ilerin ve bunların hukuki sonuçlarının durdurulması" yönündeki ihtiyati tedbir kararlarının verilmiş olması da, kabul şekli itibariyle yerinde değildir.
19. HD. 10.4.2008 T. E:240, K:3742

Özet: "İflâsın ertelenmesi" talebinin kabulü için İİK. 179'da öngörülen koşulların, "ertelemenin uzatılması" talebinin kabulü için de aynen gerçekleşmesi gerekeceği, bu hususun uzman bir bilirkişi kurulunun görüşüne başvurularak saptanabileceği–

I- İstem, "iflâsın ertelenmesinin bir yıl süreyle uzatılmasına" ilişkindir.
Mahkemece "istemin kabulüne, iflâsın bir yıl süreyle uzatılmasına" karar verilmiş; hüküm müdahil Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İflâsın ertelenmesine karar verilmesi için, istek sahibinin "borca batık" olması ve sunduğu "iyileşme projesinin ciddi, inanılır ve şirketi iflâstan kurtarmaya elverişli bulunması" lazımdır. Ertelemenin uzatılması isteminde de bu şartların mevcudiyetinin tesbiti şarttır. Somut olayda mahkemece yukarıdaki hususların incelenmesi için konusunda uzman bir bilirkişi heyeti kurulmamış, kayyım raporundaki verilerle yetinilerek "istemin kabulüne" karar verilmiştir. Anılan incelemenin yapılmaması suretiyle eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru olmadığı gibi, kayyım raporunda "davacının aktifinin, pasifini geçtiği" belirtildiğinden, bu yön üzerinde durulmadan karar oluşturulması da isabetsizdir.
19. HD. 5.7.2007 T. E:2983, K:7061