Mesajı Okuyun
Old 21-04-2002, 10:35   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan özürlü Avukatların durumu ne olacak?

Olaya, sadece ''fiili avukatlık ve işleri yürütmek'' açısından yaklaşmak, özürlü avukat meslektaşlarımızın çalışmasına da engel olabilecektir. Oysa, avukatlık ruhsatına sahip tüm avukatlar, istedikleri şekilde avukatlık ortaklığı kurabilip, kendisi evinde istirahat etse bile sadece ortaklığa fikri katkı ile katılabilmelidir. Hissedarlık, fikirdedir. Bürodaki bedeni faaliyette değil.

Gözleri görmediği için bürosunu çalıştıramayan bir avukat, bir başka avukat grubu ile avukatlık ortaklığı kurup, hissedar olabilmeli ve kendisi bedeni iştirak etmese bile, hatta hastanede yada evinde istirahat etmiş olsa dahi sırf hissedar kimliği ile gelirlerden istifade edebilmelidir.

Gerçi akademisyenlerin Doçent olana kadar avukatlık yapamamaları, belki akademik gelişimlerine engel olmasın diye düşünülmüş olabilir ancak, kişi kendisi her iki işi de yapabilecek gücü kendinde hissedebiliyor ise, neden yasak olsun?

Aynı durum Doçent için de geçerlidir hatta Profesör için de... Bu yasağın bir mantığı yoktur.

Olayı ticaret şirketinden ayırmak için fiili faaliyet sürdürmek esas alınmış ise, avukatlık fikri bir meslek olduğundan yukarıda da belirttiğim gibi, özürlü sonuçları olacaktır..

Saygılarımla...