Mesajı Okuyun
Old 27-01-2010, 16:45   #18
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömeroğlu
Sayın Dikici,görüşünüze katılmamakla birlikte saygı duyuyorumKatılmıyorum,zira:
Dediğiniz gibi BK 61 vd. maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme davası eğer taraflar arasında akdi bir ilişki varsa açılamazsa da, TTK 644.maddesinde düzenlenen dava, bu davadan tamamen farklı nitelikte olup en önemli özelliği tali nitelikte olmamasında,kambiyo senetlerine özgü(bağımsız) bir dava olmasındadır.Kambiyo senetlerinde ki sert şekil şartlarını yumuşatma, hamili biraz olsun koruma amacıyla kanun koyucu tarafından getirildiği kabul edilmektedir.Böyle bakınca da taraflar arasında bir akti ilişki varsa artık sebepsiz zenginleşme kuralları uygulanmaz şeklindeki görüşünüz BK 61 vd. bakımından kabul edilebilir olup,TTK 644 açısından ise müracaat hakkını yitiren lehdarın temel ilişki ile bu dava arasında bir seçimlik hakkı bulunmaktadır.
Kambiyo senetlerinde sebepsiz zenginleşme talebinin ileri sürülebilmesi için,kambiyo senedi dolayısıyla borç altına giren keşidecinin haksız olarak zenginleşmesi -BK 61'de düzenlenen sebepsiz zenginleşmedekinin aksine- şart değildir,TTK 644.maddesinin aradığı şartların varlığı yeterlidir.Bir diğer fark olarak,BK 61 vd.maddeleri bakımından kendi kusuruyla talep hakkını yitiren alacaklının alacağını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talebi mümkün değilse de(örneğin zamanaşımına uğrayan alacakta BK 62/cümle 2),TTK 644 bilhassa bu ihmal ve kusur sonucu müracaat hakkının yitirilmesini telafi amacıyla düzenlenmiştir.
İKi kurum arasındaki tüm bu farklar(kanaatimce en önemlisi TTK 644 ile getirilen düzenlemenin amacıdır) ortadayken BK 61 bakımından geçerli olan gerekçenizin TTK 644 bakımından bir öneminin olmadığını düşünüyorum
NitekimYargıtay'ın bu konuda henüz istikrar kazanmamış içtihadına rağmen,doktrinde hakim fikir, bu halde lehdar bakımından, asıl borç ilişkisinden doğan talep hakkı ile TTK 644.maddesinden doğan sebepsiz zenginleşme talebinin yarıştığından söz etmektedir(bu yöndeurgut,Ramazan,Kambiyo Senetlerinde Sebepsiz Zenginleşme,s.17;Öz,Turgut,Borçlar Hukuku Genel Hükümler,2000,s.70 vd.;Reisoğlu,Seza,Sebepsiz İktisap Davasının Genel Şartları,s.32;Poroy/Tekinalp,2001,s.226;Öztan,s.383)

Sayın Ömeroğlu görüşleriniz için teşekkür ederim. Tespitleriniz doğrudur. Ancak tespit edilen hususları yorumlayıp, değerlendirmemiz tamamen farklı. Bu da çok doğal bir durum. Farklı fikirler olmalı ki, doğruya ulaşmak mümkün hale gelsin!

Benim kişisel görüşüme göre de, TTK.644. madde elbette ki BK.61'e nazaran özel hüküm olup, bilinçli olarak kanuna eklenmiştir. Benim yazımda vurgulamak istediğim asıl husus, TTK.644. maddenin BK.61. maddenin aynısı olduğu yönünde değil, BK.61. maddenin yani "sebepsiz zenginleşme" kurumunun doğal sonucu olarak TTK'ya konan bir hüküm olduğu yönündeydi. Bu itibarla BK.61. ve devamı hükümlerin birebir TTK.644 kapsamındaki olaya uygulanması gerekeceğine dair bir düşüncem söz konusu değildir, olamaz.

TTK.644. madde olmasaydı somut konu temelinde (lehdar durumunda olmayan) hamil ile keşideci arasında sebepli veya sebepsiz hiç bir bağ olmazdı diye düşünüyorum. Kambiyo vasfını yitiren senet/çek vasıtasıyla ancak (lehdar olmayan) hamil ile keşideci arasında bir yol, bir irtibat kurulmaktadır.

Sebepsiz zenginleşmeye ilişkin BK.61. maddenin unsurlarına bakarsak eğer, orada da bir sebepsiz zenginleşen bir de aleyhine sebepsiz zenginleşilen kişi vardır. Bu ikişi arasındaki "haksız (veya sebepsiz) edinim" nedeniyle ilgilisine dava açmak mümkün olabilmektedir. TTK.644. maddede ise, esasen elimizde kambiyo vasfını yitiren çek veya senet olmasaydı, hiç bir şekilde -lehdar olmayan- hamil, keşideciye sebepsiz zenginleşme iddiasını (salt BK.61'e dayanarak) dile getiremezdi. Çünkü bu durumda haksız (veya sebepsiz) edinimin dayanağı olan bağı hiç bir şekilde kuramazdı ve keşideci; -lehdar olmayan- hamil aleyhine zenginleşmiş sayılamazdı! İşte TTK.644. bu manada o bağı kurmaktadır ve özel hüküm niteliği taşımaktadır. (Diye düşünüyorum)