Kleptomani hastalığı; hırsızlık yapma hastalığıdır.
Söz konusu olay hırsızlık suçuna ilişkindir. Hırsızlık suçu, niteliği gereği ancak kasten işlenebilen, taksirle işlenmesi mümkün olmayan bir suç çeşididir.
Bir suçun kasten işlenmesi demek, o suçu bilerek, isteyerek ve tasarlayarak işlemektir.
Hırsızlık suçunun maddi unsuru, bir şeyi sahibinin rızası olmaksızın çalmaktır.
Manevi unsuru ise bu çalma eylemini bilerek ve isteyerek yapmaktır.
Bir de Ceza hukukunun genel hükümleri açısından olaya baktığımızda, işlenen bir suçtan dolayı faile ceza verilebilmesi için failin cezai ehliyeti olması gerekir.
Bir kleptomanın, hırsızlık suçunu işlerken, hastalığı ile hırsızlık fiili arasındaki illiyet bağı, yani hastalığının suçu işlemeye etkisi, ceza verilip verilmemesini etkileyecektir. Çünkü, hırsızlık fiili tamamen bu hastalığın etkisi altında işlenmiş ise, failin cezai sorumluluğu olmayacağını, cezai ehliyeti olmayan kişilerle aynı kapsamda mütalaa edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bunun tespiti ise, Mahekemece yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacaktır. Yaptırılacak inceleme neticesinde, atılı suçun, tamamen hastalığın etkisiyle işkendiği sabit olursa faile herhangi bir ceza verilmeyecektir. Eğer kısmen etkisi var ise, ceza verilecek ancak, bu cezada duruma göre alt sınırdan ya da alt sınıra yakın bir yerden ceza verilecektir.