Mesajı Okuyun
Old 23-01-2010, 22:48   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan bonnie
Merhaba sayın mesleektaşlarım,
İhtiyati haciz kararı ile gittiğim adresete borçlu şirketin olmadığını, şirketin yerinde bir lokanta olduğunu ve bu lokantanın uzun yıllar o adreste bulunduğunu öğrendim. Haciz sırasında ticaret sicili arayıp adres teyiti yaptığımda onlarda hacze gittiğim adresi bildirdiler.Haciz zaptına da şirketin orada bulunmadığı yazıldı. Daha sonra tebligatın bila gelmesini beklerken, 'şirketin yetkilisi orada bulunmadığı için daimi çalışanına tebliğ' edildiğini yazan tabligat parçasını aldım.
Böyle bir şey mümkün olmadığı için tebligatı yapan memuru arayıp buldum ve memurun tebligatı şirket sahibinin evinde, eşine yaptığını ve tebligatı da anlaşarak bu şekilde doldurduklarını öğrendim. Bu sırada süresi içinde borçlu vekilince yetki itirazında bulunuldu ve dava açıldı. Mahkeme yetki itirazını red etti. Şimdi ticareti terk'ten dava açmak istiyorum ancak haciz zaptına göre şirket adreste değil, tebligat parçasına göre şirket yerinde ve çalışıyor. Bu şirketin ticareti terk ettiği neye göre değerlendirilecek.Çelişkili iki evrak söz konusu. Sadece haciz zaptı suçun oluştuğunu göstermeye yeter mi? Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler

Sayın meslektaşım,

Elbette ki siz elinizdeki haciz tutanağına dayanacaksınız. Karşı taraf ise bu haciz tutanağını çürütmek için, -tahmin ediyorum- tebligat parçasına dayanacaktır.

Haciz tutanağı tarihi ile tebligattaki tebliğ tarihinden hangisi sonraki tarihi taşıyorsa ona itibar edilebileceğinden dolayı, bir kez daha hacze çıkmanızı ve durumu tekrar tutanağa bağlamanızı tavsiye ederim.