Mesajı Okuyun
Old 20-04-2002, 10:32   #28
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Alıntı yapılan mesajın sahibi: seyyah
sayın tikici'nin ilk mesajına dönüyorum.
evlilik işlemi temelde bir idari işlemdir diyor sayın tikici.

sayın tikici boşanmanın da idare hukukundaki tersine işlem prensibi dairesinde aynı idari makamlar tarafından yapılmasının düşünülebileceğini söylüyor.

ancak, kanımca, boşanma işlemi, başlangıçtaki evlilik işleminin geri alınması niteliğinde değildir. bir kere boşanmaya yol açan olgular söz konusu işlemin ikmalinden sonra ortaya çıkar. ikincisi, idarenin tesis ettiği işlem şu ya da bu nedenle geri alındığında, geri alındığı zamana kadar dış dünyada husule getirdiği etkiler ne olursa olsun işlemin iptali geriye, işlemin ilk tesis edildiği ana yürür. boşanma ise tamamiyle yenilik doğurucu nitelik arzetmesi nedeniyle, idari işlemi tesis eden idare tarafından ister kendi ihtiyariyle, ister başvuru üzerine geri alınmasından farklılık gösterir. boşanma halinde taraflar hiç evlenmemiş sayılmazlar. (bu konuda nüfus idarelerine yahut asliye hukuk mahkemelerine boşanmış kaydının silinmesi için başvuruda bulunanlar yahut dava açanlar var, mutlak bilginiz vardır). şu halde, kanımca, başlangıçtaki mantıksal önerme yanlıştır, yanlış önerme üzerine yapacağımız çeşitlemeler de hukuksal olmaktan uzak kalacaktır.


Sayın seyyah,

Olaya mantık temelinde yaklaşmanız çok önemli ve enterasan.Olaylara bakış açınızdaki '' görünmeyeni görme '' unsuru, etkileyici ve takdire şayan.. tıpkı, Hukuki mütalaa' ya yaklaşımınız gibi..

Gerek evlenme akdinin, gerekse bu akdi ilişkiyi sona erdiren boşanma kurumunun, kendine özel yapısını, kamu düzeni boyutunu ve tarafların bile tasarruf edemediği hükümlerini göz ardı etmek mümkün değildir. Esasen bu konuda, aksini söyleyen de bulunmamaktadır.

Boşanma ve evlenme hukuku dayanakları ve bunların seyri, insanla birlikte gelişmekte, çeşitlenip, ilk günkü durumundan neredeyse tanınmayacak ölçüde uzaklaşmaktadır.. Tıpkı, Sümerler devrinde Tanrısal içerik verilen ''fahişelik'' ve ''iftira etme'' gibi... (H.Metinden) ileride çok daha değişik içeriğe bürünecektir.

Hatta günümüzde bile bir çok ülkede boşanma, artık sıradan bir akit haline getirilmekte, yine önceden tarafların yapacağı evlilik sözleşmesi ile evliliğin sona erdirilmesinin şartları ve mali yönleri de sonuca bağlanmaktadır. Tarafların ilişki sayısı ve bir arada bulunma zamanları bile önceden belirlenmektedir.

Esasında, evlilik öncesi yapılan bu tür sözleşmelerin , kamu düzeni savı ile tasarruf edilememesi gereken işlemler sayılması ve geçersizliğine hükmedilmesi gerekirken, yapılan sözleşme ile bu kez kamu düzeni savı geçersiz sayılmakta, giderek belki ileriki yıllarda mahkemeye bile gitmeden, doğrudan nüfusa müracaatla evliliği bitirmeye yol açmaktadır..

İnsanlar hızla gelişmekte, düşünce sınırlarını zorlamakta, sınırsız özgürlük ateşi ile yanmaktadır.

Günümüz Türk hukukunun durumu bellidir. Mevcut, boşanma hükümleri ortadadır. Bunların varlığına rağmen, ileride olabilecekleri tartışmak, çıkış mantığını aykırı saymamıza yol açmamalı, tam aksine, çıkış mantığını çürüterek doğruya ulaşmamızı sağlamalıdır.

Boşanma hükmü, yenilik doğuran hükümdür nitelemeniz elbette doğrudur. Fakat bu doğruluk mevcut hukuki durum çerçevesindedir. Evliliği sona erdiren işlem, tarafların tasarruf edebilecekleri sözleşmesel ilişki temeline inebildiği ölçüde, sözleşmeden rücu' nun hükümleri ile belki de eleştirdiğiniz, geriye yürümeme hali ortadan kalkacak, sözleşme geriye doğru çözülerek sona erebilecektir..


Evlilik kutsaldır geleneği ve kabulü, evlilik kutsal değil, ciddi bir müessesedir bakış açısına doğru götürecektir bizi..

Ben evliliğin kutsiyetten arındırılması gereğine inanıyorum. Günümüzde, evlilikler dört duvar arasına sığan dar çerçeveli ve hayatın bütününe hitap eder nitelikten uzak, ama ciddi olması gereken kurum haline dönüşmüştür. Yarın öbür gün, bu ciddiyet te muhtemeldir kalkacak, sıradan taraf tasarrufuna bağlı bir sözleşme halini alacaktır. Evlilik kurumu belki de kalkacaktır.

Hatta, Mahkemeler de bir gün kalkacaktır. Mahkemeye gerek kalmayacaktır. Bu konuyu siz zaten tartışmaya açtınız...

Alvin Toffler' in Şok, dalga vs. gibi bilimkurgu kitaplarındaki öngörülerinin birer birer gerçekleşmesi, insanların kurgusal düş yapısına güzel örnektir. Amerikalı ünlü yazar-gazetecinin kitapları ilk çıktığında çoğumuz tarafından deli saçması kabul edilebilecek kurgularla doluydu, ne varki deli saçmaları kabul ettiğimiz olgular birer birer ortaya gerçek olarak çıkınca, neyin saçma, neyin doğru olduğuna şaşar duruma geldik..

Olay bir kurgudur, tartışıldığına göre olabilirlik içermektedir...



Bir not ve küçük soru:

Aşağıda yer alan ''taraf evet' leri'', anlaşmalı boşanma işleminde de yok mudur? Orada da temelde ''karşılıklı evetler'' mevcuttur..


ancak bu husus sözleşmenin ancak ve ancak erkek ve kadın olmak üzere iki kişi arasında yapılan bir özel hukuk sözleşmesi niteliğine halel getirici mahiyette değildir. evet, geçerli bir evlilik ancak evlendirmeye yetkili makam önünde yapıldığı takdirde kurulabilir ve bu yön itibariyle yetkili makamın sözleşmenin kurulmasında izhari, açıklayıcı ve bu yönüyle kamusal bir işlem tesis ettiği kuşkusuz ise de, birliğin kurulmasında asıl olmazsa olmaz koşul tarafların "evet"leridir.



Selam ve saygılarımla..