Mesajı Okuyun
Old 21-01-2010, 17:08   #2
ynpzrlyz

 
Varsayılan eski bir karar

Aşağıdaki içtihat biraz eski olsa da sorunuzu cevaplıyor her halde.
(Zannedersem bu içtihada konu olayın tarihi 765 Sayılı Kanunun yürürlükte olduğu bir tarihte. )

T.C. YARGITAY
4.Ceza Dairesi
Esas: 2005/11803
Karar: 2006/16510
Karar Tarihi: 21.11.2006
ÖZET: Sanığın cezaevindeki koğuşundan birkaç kez cep telefonu ile konuştuğu saptanmıştır. YTCK'nın 297/1.maddesinde bulundurma eylemi cezalandırılmış, kullanma eyleminden ise ayrıca söz edilmemiştir. Bulundurma eylemi, kullanmayı da kapsayan bir nitelik taşımaktadır. Ancak "bulundurma" devamlılık gerektiren bir eylemdir. 5237 sayılı TCK'nun 297/1.maddesinde kullanmanın suç olarak öngörülmediği, cep telefonu <kullanma> eylemini suç olarak öngören 765 sayılı TCK'nın 307/a maddesinin uygulanması halinde 80.maddenin de uygulanmasının gerektiği, 5237 sayılı TCK'nın 297.maddesinin uygulanması halinde ise 43.maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin sanığın eyleminde uygulanma olanağı bulunmadığı, dolayısıyla 5237 sayılı TCK'nun aynı süre ceza öngören 297/1.maddesinin 307/a maddesine göre sanık yararına olduğu gözetilmeden, 307/a, 80.maddelerin uygulanması suretiyle hüküm kurulması,
(5237 S. K. m. 297/1) (765 S. K. m. 307/a, 80)
Dava: Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi:
Karar: Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
765 sayılı TCK'nın 307/a maddesinde <Ceza infaz kurumları ve tutukevlerine kanuna aykırı olarak, ... cep telefonu, telsiz ve sair elektronik haberleşme aracı sokanlar, bunları ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunduranlar veya kullananlar, fiilleri ayrı bir suç oluştursa bile ayrıca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile> cezalandırılmalarını, 5237 sayılı TCK'nın 297/1.maddesinde ise <İnfaz kurumuna veya tutukevine... elektronik haberleşme aracı sokan veya bulunduran kişinin, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile> cezalandırılması öngörülmüştür.
Sanığın cezaevindeki koğuşundan birkaç kez cep telefonu ile konuştuğu saptanmıştır. YTCK'nın 297/1.maddesinde bulundurma eylemi cezalandırılmış, kullanma eyleminden ise ayrıca söz edilmemiştir. Bulundurma eylemi, kullanmayı da kapsayan bir nitelik taşımaktadır. Ancak <bulundurma> devamlılık gerektiren bir eylemdir. 5237 sayılı TCK'nun 297/1.maddesinde kullanmanın suç olarak öngörülmediği, cep telefonu <kullanma> eylemini suç olarak öngören 765 sayılı TCK'nın 307/a maddesinin uygulanması halinde 80.maddenin de uygulanmasının gerektiği, 5237 sayılı TCK'nın 297.maddesinin uygulanması halinde ise 43.maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin sanığın eyleminde uygulanma olanağı bulunmadığı, dolayısıyla 5237 sayılı TCK'nun aynı süre ceza öngören 297/1.maddesinin 307/a maddesine göre sanık yararına olduğu gözetilmeden, 307/a, 80.maddelerin uygulanması suretiyle hüküm kurulması,
Sonuç: Bozmayı gerektirmiş ve sanık B.Ç.'nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.11.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)