Mesajı Okuyun
Old 27-10-2006, 21:02   #3
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan volkanoztok
herkese hak ettiği değeri vermek gerek. ama maalesef ki, bazıları, kendilerini küçük dağları yarattım havasında... hani o kürsü yokmu; arkasına geçince....diğerleri kul! yapılan mesleği sindirebilmekle alakalı. demek ki bazılarının karakteri bu mesleği kaldıramyacak kadar hafif.. başka yoruma ne hacet.
Belki bu kadar da sert çıkıp hakim/savcı meslektaşların hepsine haksızlık yapmamak lazım. Mesajınızda "bazıları" demişsiniz ama yine de yanlış anlayıp kırılan arkadaşlar olabilir.

Bence buradaki tartışma daha ziyade haberin içindeki "yargıç ve savcıların yurttaşlarla önce de kendi meslektaşları olan avukatlarla kucaklaşmaları gerekmektedir" ifadesinde düğümleniyor. Tek başına bir slogan olarak çok güzel ama pratikte uygulanabilirliği kolay mı, bunu da kendimizi hakim ve savcı meslektaşların yerine koyarak yanıtlamamız gerek.

Kendi kendimizi yargılayabileceğimiz küçük bir örnek: Haberdeki duvarı kaldırdınız, restoranları birleştirdiniz. Davacı vekili olarak duruşmadan çıkıp, o restorana yemek yemeğe gittiniz ve hakimi, davalı vekili ile aynı masada sohbet edip yemek yerken gördünüz. Aklınıza hiçbir soru işareti gelmeyecek mi? Hayır gelmez diyorsanız, sizi tebrik ediyorum ama herkesin sizin gibi düşünmeyeceğini de sanırım kabul edersiniz.

Dolayısıyla bu "kucaklaşma" ve bundan kaynaklanan önyargıları yıkmak hiç kolay değil. Haberi (ve duvarı) bir de bu açıdan değerlendirmek gerek bence.