Mesajı Okuyun
Old 19-04-2002, 17:27   #23
Av.M.Aydın Bilen

 
Varsayılan İİK.38 md.

Sayın acekin,

"Yeni Avukatlık Kanunu'na göre iki taraf avukatının da hazır bulunduğu ve imzaladığı sözleşmeler mahkeme hükmü niteliğindedir."diye belirtmekte ve dayanak olarak da Avukatlık K.35/A maddesini göstermektesiniz.

Kanımca Av.K.35/A da belirtilenden HUMK.daki gibi bir mahkeme ilamı sonucunu çıkartmak hatalı olur.Zira madde İİK.38.maddeye atıf yapmaktadır.(...İİK.38.maddesi anlamında ilam niteliğindedir.)
İİK.madde 38:Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar,kabuller ve para borcu ikrarını havi re'sen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler,ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir.Bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir.şeklindedir.Bu nedenle Avukatlık Kanunu'ndaki 35/A maddesi ile İİK.38.maddeyi birlikte değerlendirmek gerekir.

İİK.38.madde İİK.2.bapta İlamların İcrası'na ilişkin Müşterek Hükümler başlığı altında düzenlenmiştir.Bu nedenle 38.maddeyi de bu başlık altında değerlendirmek gerekir.
Sözün kısacası 38.madde İLAMLI İCRAYA KONU EDİLEBİLECEK belgelere işaret etmektedir şekilnde düşünmek icabeder.İlamlı icraya konu edilebilecek olan durumlar da İİK.da belirlenmiştir.Bu nedenlerle Avukatlık Kanunu'ndaki bu atfı bu manada yorumlamak gerekir.
Kaldı ki,HUMK.veya genel manada ilam niteliğinde olsaydı kanun koyucu atıf yapma gereği duymaz ve sadece İLAM demekle yetinirdi.Bundan başka mahkemelerce verilen ve eda hükmü içermeyen sadece tesbit hükmü içeren kararlar da HUMK'a göre ilamdır.(HUMK.392.md.)Oysa bunlar icrai takip konusu yapılamazlar.

O halde iki taraf avukatı ile müvekkillerinin imzasını taşıyan uzlaşma tutanağını bu çerçevede yorumlamak gerekir düşüncesindeyim.

Selam ve saygılarımla...

Av.M.Aydın Bilen