Mesajı Okuyun
Old 26-10-2006, 23:29   #12
ibreti

 
Varsayılan

Olayın vahim olduğu doğru. Medya sayesinde Türkiye'nin gündemine oturduğu (başkaca bir çok konuyu gündem dışı bıraktığı) da doğru.
Reklam ve propagandanın yöntemleri vardır. En hızlı ve güçlü propaganda YAYILI BİLGİ ÜZERİNE OTURTULARAK yapılan reklam/propagandadır.
29 Ekim'in Cumhuriyet Bayramı olduğunu herkes bilir. Çünkü yayılı bilgidir. Bu yayılı bilgiden en iyi bayrak satıcıları istifade eder. Yayılı bilgiyi paraya çevirir.

Seri cinayetler de (Türkiye'nin gündemine oturması ile) yayılı bilgi haline gelmiştir. Bu yayılı bilgiyi de ranta çevirmeye çalışanlar olacaktır elbet.
Hatta oldu da...
Kimler mi?
1) Günlerdir televizyonlarda ilim adına boy gösteren şovmenler. Sanıkları hiç tanımadıkları, muayene bile etmedikleri halde peşin peşin "bunlarda kişilik bozukluğu olduğunu, bunların ıslah edilemeyeceği.." vs. konularda hüküm kurdular.
2) Gazeteler zaten mal bulmuş mağribi gibi saldırdılar habere...
3) Bir önceki gündemden rahatsız olanlar, gündeme seri cinayetlerin oturması ile rahat bir nefes aldılar.
4) Şayet haberde sunulan doğru ise (ki yanlış ise ilgilisi tekzip etsin) Baro tarafından sanıklara atanan müdafiiler Ufuk Namalan ve Saadet Ayan adlı meslektaşlarımız da meslek etiğine ve hukuka aykırı olarak bir açıklama yapmış, bu olaydan kendilerine "dürüst avukat" imajı yönünde yarar çıkarmaya çalışmış... Bunun adına "Desinler mantığı" denir. Birileri onlar için "Vay be.. Avukatlar bile bunları savunmayı reddetmiş. Bravo bu avukatlara.." demesi gerekiyormuş ve demiş bile...
---
Avukatlık mesleği açısından nelerin yapılması gerektiği zaten meslektaşlarımca açık bir şekilde anlatılmış.. Kendilerine katılıyorum..

Saygılarımla...