Mesajı Okuyun
Old 14-01-2010, 12:15   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Hasan Uğur
Hiç bir işveren çalışmadığını bildiği bir işçiye ücret ödemez. Demek ki, işçi işverenden uzakta bir yerde çalışıyor ve işveren işçinin çalışıp çalışmadığını bilmiyor ve çalıştığını düşündüğü kişiye ücret ödemeye devam ediyor.İşçi de, gerçekte çalışmadığı halde sanki çalışıyormuş gibi işverenin gönderdiği ücreti almaya devam ediyor. Burada işçi, çalışmadığı halde işvereni yanıltarak ücret aalıyor. Yani sözleşmeye aykırı davranıyor. Bence burada sebepsiz zenginleşme değil, sözleşmeden kaynaklanan borcu hiç yada gereği gibi ifa etmemeden kaynaklanan zarar var ( sanırım BK.m.96 vd. ) Bu nedenle ben zamanaşlımının 1 yıl olduğunu düşünmüyorum.

Sayın meslektaşım,

Şöyle izah etmeye çalışayım, o vakit: Tam iki taraflı akitlerde (hizmet akdi de böyledir) bir taraf edimini ifa ettikten sonra veya sözleşmede ifa sırası belli değilse aynı anda diğer taraftan edimini ifa etmesini talep edebilir.

Hizmet akdinde işçinin edim borcu "emeğidir". İşverenin edim borcu ise "ücret"'tir. İşveren edim borcunu ifa ettiği halde, sizin varsayımınıza göre işçinin edim borcu olan emek sunulmamıştır.

-Böyle bir durumda- İfa etmemeye dayanıldığında akdi feshetmediğiniz sürece sözleşme çerçevesinde işçiden ancak edim borcu olan emeğini isteyebilirsiniz. Yoksa sözleşme devam ediyorken ödediğiniz kendi edim borcunuz olan ücreti sözleşmeye dayanarak geri talep ederseniz bu durumda karşı taraftan ediminin ifasını istemiş olmazsınız, ödediğiniz bedelin geri iadesi temelinde bir nevi sözleşmeden dönmek istediğiniz anlamına gelir bu davranış.

Bu itibarla verilen işçi ücretinin iadesinin istenmesi sözleşme temelinde sadece dönme (rücu) halinde olur.

Ya da sözleşmeye dayanmadan sebepsiz zenginleşme çerçevesinde olur. Somut olayda akitten rücu edildiği anlaşılmadığı için kanaatimce sebepsiz zenginleşme çerçevesinde istenmesi gerekir.